25-10-2011, 23:48
|
#2
|
|
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/12815
Karar: 2001/14093
Karar Tarihi: 18.09.2001
ÖZET : Açık bono düzenlenmesi mümkün olup anlaşmaya aykırı doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece bono üzerinde yazılı vade ve tanzim tarihleri geçerlidir. Muayyen bir günde ödenmek üzere düzenlenen bononun hamil tarafından vadesinde keşideciye ibrazı ile keşideci mütemerrit olur. İbraz olunmadığı hallerde keşideci borçlu bono bedelini notere tevdi ederek borçtan kurtulur. Bu gereği yerine getirmeyen keşideci borçludan lehdar vade tarihinden itibaren reeskont faizi talep edebilir.
(6762 S. K. m. 592, 620, 624, 637/2, 690) (3095 S. K. m. 2)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Lehtar keşideci hakkında 20.2.2000 vade tarihli ve 1.000.000.000.-TL. bono ile ilgili olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapmıştır. Yasal süre içerisinde, borçlu, mercii hakimliğine verdiği itiraz dilekçesinde bononun protesto edilmediği için kendisinden işlemiş faiz talep edilemeyeceğini ileri sürmüş ve takibin de bu bölümüne itiraz etmiştir.
Mercii; işlemiş faiz oranına ilişkin itirazın kabulüne, bono vadesinde protesto edilmediğinden bahisle ancak takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği gerekçesi ile borçlunun faize itirazının kabulüne karar vermiştir. Karar alacaklı vekilince temyiz olunmuştur.
T.T.K.'nun 690.maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken T.T.K.'nun 592.maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihler gerçekliğini de varlığını korur.
Muayyen bir günde ödenmek üzere düzenlenen bononun T.T.K.'nun 620.maddesi gereği hamil tarafından ödenmek için keşideciye ibrazı zorunludur. Bononun vadesinde keşideciye ibrazı ile borçlu mütemerrit olur. Bononun anılan Kanun gereği vadesinde ibraz olunmadığı hallerde keşideci borçlu,T.T.K.'nun 624.maddesi gereği masraf ve hasar hamile ait olmak üzere bono bedelini notere tevdi ederek borçtan kurtulur. Bu gereği yerine getirmeyen keşideci borçlunun vadesinde senedin ödenmek üzere ibraz olunmadığını, vadenin gerçeğe aykırı olarak doldurulduğunu merci nezdinde ileri sürmesine yasal olanak yoktur ( H.G.K. 22.3.2000, 200/12-706-181 ).
Bu açıklamalar ışığında takip alacaklısı lehdarın vade tarihinden itibaren T.T.K.'nun 637/2.maddesi gereğine, Hukuk Genel Kurulu'nun 26.4.1995 tarih ve 1995/171-413 sayılı kararı doğrultusunda 3095 Sayılı Kanunun 2.maddesinde öngörülen faizi talep etmesinde yasaya aykırılık yoktur. O halde Merciin yazılı biçimde reeskont faizine ilişkin takibin iptali yerinde görülmemiştir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.9.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|