Mesajı Okuyun
Old 21-10-2011, 08:12   #1
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Markaların Korunması-Etkin pişmanlık-AYM.'nin kararı

24.6.1995 günlü, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye 3.11.1995 günlü, 4128 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle eklenen ve 21.1.2009 günlü, 5833 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen 61/A maddesinin son fıkrasının Anayasa’nın 2. ve 10. maddelerine aykırılığı savıyla iptali; istenmiş,Anayasa Mahkemesi bugünkü (21.10.2011) RG.'de yayımlanan kararıyla;
5833 sayılı Yasa’nın 3. maddesiyle değiştirilen 61/A maddesinin son fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE OYÇOKLUĞUYLA karar vermiştir.

V- ESASIN İNCELENMESİ; bölümü:
Başvuru kararı ve ekleri, işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Başvuru kararında, sanığın kendisine düşeni yapmak suretiyle işbirliği içerisinde taklit malı kimden aldığını bildirmesine rağmen, kuralda belirtilen şartların gerçekleşmesinin zor olması nedeniyle etkin pişmanlıktan yararlandırılamadığı, sanığın insiyatifinde olmayan bu durumun eşitlik ve adalet anlayışıyla bağdaşmadığı belirtilerek düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

İtiraz konusu kuralda, üzerinde başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması halinde hakkında cezaya hükmolunmayacağı ifade edilmektedir. Buna göre, maddede suç sayılan eylemler hakkında sanığın ceza almaması için birbirine bağlı üç şartın birlikte gerçekleşmesi aranacaktır.

Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu belirtilmiştir.

Hukuk devleti, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Hukuk devletinde yasakoyucu, ceza siyasetinin gereği olarak Anayasa’nın ve ceza hukukunun temel ilkelerine bağlı kalmak koşuluyla cezalandırmada güdülen amacı da gözeterek hangi eylemlerin suç sayılacağına, bunlara verilecek cezanın türü, miktarı, artırım ve indirim nedenleri ve oranları ile suçun takibine ve yargılama usulüne ilişkin koşullar öngörebilir.

İtiraz konusu kuralın içinde yer aldığı maddede, Türkiye’de tescilli olup başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan; marka koruması olan eşya veya ambalajı üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıran; yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde satmak, devretmek, kiralamak veya rehnetmek suretiyle tasarrufta bulunan kişiler hakkında muhtelif cezalar öngörülmektedir. İtiraz konusu kural uyarınca cezaya hükmedilmemesi için sanığın taklit malları nereden temin ettiğini bildirmesi, suça konu malı üretenlerin ortaya çıkarılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması aranacaktır.

Yasa koyucu, takip edilen suç ve ceza siyasetine bağlı olarak marka hakkının daha etkin korunması amacıyla alınacak önlemler bağlamında etkin pişmanlığın kapsamını belirleyebilir. Belirtilen kapsamıyla kuralın yasa koyucunun takdir yetkisi içerisinde kaldığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.

Kuralın Anayasa’nın 10. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.

Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Serruh KALELİ, Fettah OTO ve Recep KÖMÜRCÜ bu görüşe katılmamışlardır.

VI- SONUÇ

24.6.1995 günlü, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’ye 3.11.1995 günlü, 4128 sayılı Yasa’nın 5. maddesiyle eklenen ve 21.1.2009 günlü, 5833 sayılı Yasa’nın 3. maddesiyle değiştirilen 61/A maddesinin son fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Serruh KALELİ, Fettah OTO ile Recep KÖMÜRCÜ’nün karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 30.6.2011 gününde karar verildi.

Kaynak : http://www.resmigazete.gov.tr/main.a....tr/eskiler/20