17-10-2011, 19:37
|
#3
|
|
Velayetin değiştirilmesini veya nezini gerektiren sebepler varsa(diğer tarafın gayrı ahlaki yaşam sürmesi vs.) dava açılabilir. İştirak nafakası fazla geliyora, nafaka yükümlüsünün sosyo ekonomik durumu değişmişse, nafakanın azaltılması davası açılabilir. Yazınızda belirtmemişsiniz ama, yoksulluk nafakası içinde aynı şeyler (ilave olarak nafaka alacaklısının yoksul olmaktan çıkması) geçerli. Ancak, aynı çözüm, kanımca, kesinleşen mahkeme kararının bir parçası olan protokoldeki kredi ödemesi yada diğer tarafa devredilecek pay için geçerli değildir. Burada kesin hüküm engeli karşınıza çıkacaktır. Aksinin kabulü, bugün protokol imzalayıp ve bir takım şeyler vaad edip, anlaşmalı boşanmayı temin eden tarafın, boşanmayı elde ettikten 4 gün sonra, protokolü/mahkeme kararını geçersiz kılacak davranışlar içine girmesine cevaz vermek olurki hukuki güvenlik bundan zarar görür kanısındayım.Saygılar. (Belki, yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşmişse, şartları varsa yazılı emirle bozma yoluna gidilebilir)
|