Mesajı Okuyun
Old 10-10-2011, 13:35   #3
üye38190

 
Varsayılan

Avukatın S.meslek makbuzu kestiği dönemlere ait kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkı olmaz. Avukatla firma arasında yapılan sözleşmeye istinaden tazminat hakkı var ise bunu alır.
Kıdem ve ihbar tazminatından söz edebilmeniz için işverene bağlı olarak iş sözleşmeleri kapsamında çalışması gerekir. Bununda en önemli özelliği çalışan kişinin sadece işverenin işinde çalışması başka bir iş ile iştigal etmemesidir. Ancak konu hakkındaki bir Yargıtay kararında şöyle bir sonuca ulaşılıyor;

Avukat 1979 ile 1992 yılları arasında işletmede sözleşmeli avukat olarak çalışıyor, serbest meslek makbuzu kesiyor ve sözleşmesi feshedilince de ihbar ve kıdem tazminatı istiyor. Yerel mahkeme isteğini haksız bulunca da temyiz edip şu kararı aldırıyor.
"dosyadaki bilgi ve belgelere göre avukat olan davacı, davalıya ait işyerinde aylık ücretle sürekli çalışmıştır. aradaki ilişkinin hizmet akdine mi, yoksa vekalet akdine mi dayandığı sorununun çözümüğnde iş, ücret ve bağlılık unsurları ile yitinilmeyip, yapılacak işin zamanla mı, yoksa sıyıyla mı sınırlandırılsığının da dikkate alınması gerekir. şayet sayı ile sınırlandırılma var ise, ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı; aksi taktirde hizmet akdinin söz konusu olduğu sonucuna varılmalıdır.
somut olayda, davacının sürekli şekilde çalıştığı ücretlerinin her ay muntazaman ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı görülmektedir. bu maddi ve hukuki oldular karşısında, 1979 1992 yılları arasında davacının hizmet akdine dayalı olarak işyerinde çalıştığı kabul edilerek, işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir.
davacının ayrıca avukatık bürosunun bulunması bu hukuki sonucu değiştirmez. yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. "

HD 09 Esas : 2003/015847 Karar: 2003/014406 Tarih: 15.09.2003

* AVUKATIN İŞTEN ÇIKARTILMASI
* VEKALET İLİŞKİSİ
* HİZMET İLİŞKİSİ
* BARO HAKEM KURULU İLE İŞ MAHKEMESİ ARASINDAKİ FARK


1- Avukatlık ilişkisinin hizmet aktine mi yoksa vekalet aktine mi dayandığı sorusunun çözümünde iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip yapılacak işin zaman ile mi yoksa sayı ile mi sınırlandırıldığının da dikkate alınması gerekir. Şayet sayı ile sınırlandırma varsa ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı aksi halde hizmet aktinin söz konusu olduğu sonucuna varılmalıdır.

2- Vekalet ilişkilerindeki uyuşmazlıklar Baro Hakem Kurulunda, hizmet aktine ilişkin uyuşmazlıklarda İş Mahkemesinde çözümlenmelidir.

(1136 s. AK. m. 60) (818 s. BK. m. 313, 386)

Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı görev yönünden reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı işverene ait hukuk müşavirliğinde, hukuk müşaviri olarak çalışırken hizmet akdinin feshedildiğini, buna karşılık ihbar ve kıdem tazminatları ile izin ücretlerinin ödenmediğini belirterek bu haklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Mahkemece, 1136 sayılı Avukatlık Yasasında değişiklik yapan 4667 sayılı yasanın 60.maddesinde ki "vekalet ücretinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıklar baro hakem kurulunca çözülür hükmü gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı şekilde davacı davalıya ait işyerinde aylık ücretle sürekli çalışmıştır. Aradaki ilişkinin hizmet akdine mi yoksa vekalet akdine mi dayandığı sorununun çözümünde iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip yapılacak işin zamanlamı yoksa sayı ile mi sınırlandırıldığının da dikkate alınması gerekir. Şayet sayı ile sınırlandırma var ise ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı, aksi halde hizmet akdinin sözkonusu olduğu sonucuna varılmalıdır.

Dava konusu olayda davacının sürekli şekilde çalıştığı ve ücretlerinin her ay için ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı anlaşılmaktadır. Davacının kendisine ait avukatlık bürosunun bulunması sonuca etkili değildir. Bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacının hizmet akdine bağlı olarak işyerinde çalıştığı kabul edilerek işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin aksine düşüncelerle görev yönünden davayı reddetmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.9.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Ayrıca 2007 veya 2008 yılında ben konu hakkında benzer bir Yargıtay kararına Legal dergisinde rastlamıştım. Yani buradan isteyebileceği sonucu çıkıyor..