|
AlkollÜ SÜrÜcÜ Ve Kasko
YARGITAY 11.HD. E: 2007/5905 K: 2008/7536 SÜRÜCÜNÜN ALKOLLÜ OLMASI • SİGORTA TEMİNATI DIŞINDA KALMAYI GEREKTİRMEZ
YARGITAY 11.HD. E: 2007/5905 K: 2008/7536
SÜRÜCÜNÜN ALKOLLÜ OLMASI • SİGORTA TEMİNATI
ÖZET:
Sürücünün alkollü olması hasarın sigorta teminatı dışında kalmasını
gerektirmez. Hasarın teminat dışında kalması için hasarın sadece ve tek başına
(münhasıran) alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması gerekir. Burada ispat yükü
sigortacıya düşer.
Taraflar arasında görülen davada Mersin Asliye 1.Ticaret Mahkemesi'nce verilen
03.12.2004 tarih ve 2002/528-2004/790 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi
davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği
anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor
dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve
tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde kasko sigortalı aracı kazada hasarlandığı
halde davalının tazminat ödemediğini ileri sürerek, şimdilik
11.000.000.000 TL.nin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara, bu davada dinlenen tanık
beyanlarına ve ceza dosyasında hazırlık soruşturması sırasında alınan tanık
beyanlarına göre, sürücünün alkollü iken, aracın kullandığı ve arkadan çarpmak
suretiyle tam kusur ile kazaya neden olduğu, Adli Tıp Kurumunca, alkol düzeyinin
ölçüm ile belirlenmediği olayda, görüş bildirmenin mümkün olmadığı bildirilmiş ise
de, kazanın alkolün etkisiyle işlendiği, buna göre hasarın teminat dışı kaldığı
gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1.1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde
dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına göre,davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve
yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
1.2. Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, rizikonun teminat dışı kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel
Şartları'nın A.5.5 maddesi hükmü gereğince, hasarın teminat dışı kalabilmesi için
kazanın meydana geliş şekli itibariyle, sürücünün münhasıran, diğer anlatımla
sadece ve tek başına alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Bu
itibarla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını
gerektirmez. Böyle bir nedenle, hasarın teminat dışı kaldığının kanıt yükü de
TTK.’nın 1281. maddesi hükmü uyarınca, sigortacıya düşmektedir. Sürücünün
aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından,
mahkemece nöroloji uzmanı ve trafik konularında uzman bir bilirkişinin de yer
aldığı kurul tarafından, olayın salt alkol etkisi altında gerçekleşip
gerçekleşmediğinin, başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp
oynamadığının sağlanması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekmektedir.
Somut olayda, mahkemece, sürücünün nefesinin aşırı alkollü olduğunu tespit eden
doktor raporundan yola çıkılarak, bilirkişi incelemesine gerek görülmüş olup,
olayın meydana gelişşeklini tartışmayan, sadece alkol oranından yola çıkan tek
kişilik trafik uzmanı raporu doğru olarak yeterli görülmemiştir. Alınan Adli Tıp
raporunda da teknik olarak alkol ölçümü yapılmadığı belirtilerek, yine alkol
oranından yola çıkılmıştır. Bunun üzerine mahkemece, davanın re'sen çözümü
yoluna girilmiş, tanık beyanları değerlendirilmiş, olayın meydana gelişşekli
tartışılarak, yazılı sonuca varılmıştır.
Oysa, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler çerçevesinde,bilirkişi
kurulu oluşturulup,savunmanın üzerinde yeterince durularak,sonucuna göre bir
karar verilmesi gerekirken,çözümü bilirkişi kurulu raporuna bağlı uyuşmazlığın
re'sen yapılan inceleme ile halline gidilmesi, eksik incelemeye dayalı olup,doğru
olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz
itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazının
kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın
isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar
verildi.
Kaynak : Yüksek Mahkeme İçtihatları
|