|
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2007/6-581
Karar: 2007/558
Karar Tarihi: 18.07.2007
FESHİ İHBAR NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ İSTEMİ - DAVALININ TAŞINMAZI KENDİLİĞİNDEN TAHLİYE ETTİĞİ - DAVANIN KONUSUZ KALMASI SEBEBİYLE DAVACI YARARINA VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLDİĞİ - DİRENME KARARININ ONANMASI GEREĞİ
ÖZET: Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davalı, davacının dava dilekçesinde göstermiş olduğu değere itiraz etmemiş ve mahkemece kurulan ilk hükümde, dava dilekçesindeki değer esas alınarak, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Yerel Mahkemece kurulan ilk hükümde, davanın konusuz kalması sebebiyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği tartışmasız olduğu gibi, tarafların zımnen uzlaştıkları dava dilekçesindeki değer esas alınarak vekalet ücreti tayin ve takdiri de usul ve yasaya uygundur.
(6570 S. K. m. 7) (1136 S. K. m. 164)
Dava: Taraflar arasındaki <tahliye> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nce esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 20.05.2004 gün ve 2002/354 E. 2004/185 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 22.03.2005 gün ve 2005/865-2548 sayılı ilamı ile;
(... Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davalı tarafından davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden davacı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayadığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, dava konusu 587, 588, 306, 512, 186, 196, 693 parsel sayılı taşınmazları daha önceki yıllarda 100 kg buğday karşılığında davalıya kiraladığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 2002 yılı mahsulü alındıktan sonra sona erdiğini, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen davalının taşınmazları boşaltmadığını ileri sürerek, tazminat ve ecrimisil davası hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazlara davalının tecavüzünün önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; davacı vekili duruşmada, davalının taşınmazları kendiliğinden tahliye ettiğini beyan ve imza etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin süresinin 2003 yılında biteceğini, asıl uyuşmazlığın, davacının doğrudan gelir destekleme bedellerini almak istemesinden kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini cevaben bildirmiş; davalı vekili aşamalarda, müvekkilinin dava konusu taşınmazları tahliye ettiğini beyan etmiştir.
Mahkemenin, <davalının dava konusu olan taşınmazları yargılama aşamasında tahliye ettiği ve taşınmazların davacı tarafından üçüncü bir kişiye icara verilmiş olduğunun anlaşıldığı> gerekçesiyle <davanın konusuz kalması sebebi ile esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 300.000.000 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacı vekiline verilmesine> dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, <bozma ilamına konu ilk kararda, davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanmış bulunan avukatlık ücretine hükmedilmiş olduğu> gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Davalı, davacının dava dilekçesinde göstermiş olduğu değere itiraz etmemiş ve mahkemece kurulan ilk hükümde, dava dilekçesindeki değer esas alınarak, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Diğer taraftan, keşifte belirlenen değer üzerinden davacı tarafça harç tamamlanmış ise de; bu husus davanın yürütülebilmesi yönünden gerekli olup, az yukarıda ifade edildiği üzere dava dilekçesindeki değere davalı itiraz etmediğinden, harç ikmalinin mahkemece takdir edilen vekalet ücretine etkili olmayacağı sonucuna varılmıştır.
Yerel Mahkemece kurulan ilk hükümde, davanın konusuz kalması sebebiyle davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği tartışmasız olduğu gibi, tarafların zımnen uzlaştıkları dava dilekçesindeki değer esas alınarak vekalet ücreti tayin ve takdiri de usul ve yasaya uygundur. Bu nedenle direnme kararı onanmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 18.07.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|