Mesajı Okuyun
Old 09-10-2011, 13:19   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan d012uk
Sayın Meslektaşlarım merhabalar,

Bir hususta değerli görüşlerinizi almak isterim.
Bir müvekkilim eşi tarafından aldatıldığı düşüncesinde ancak delilleri aldatmanın ispatında yetersiz kalıyor. Ancak eşinin kendisini aldattığı kişinin kimliğini bildiğinden davada tanık olarak dinlendiğinde yalan söylemeyeceği fikrinde. Ben ise tam aksi kanaatteyim.

Bu durumda boşanma davasını terditli olarak sadakat yükümlülüğüne aykırılık ve ya şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma talebiyle açmamızda usulen bir engel var mıdır?

İlginize teşekkür ederim.

Türk Medeni Kanunu'nda "sadakat yükümlüğüne aykırılık" ve "şiddetli geçimsizlik" şeklinde boşanma sebepleri yok...

166. maddede "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" boşanma nedenlerinden biri (genel boşanma sebebi) olarak düzenlenmiş...

Eğer "sadakat yükümlülüğü" deyiminizle "zina"yı kastediyor iseniz, siz dilekçenizde olayları anlatırsınız, neticede "boşanma" talebinde bulunursunuz; hakim olaylara uygulanması gereken kanun maddesini kendiliğinden dikkate alacaktır (161 veya 166. maddelerin birini gerekçe gösterecektir)...

Eğer "zina" söz konusu değilse bahsettiğiniz bu durum da genel boşanma sebebi olan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" olgusuna girmektedir...

Yani, kısaca; terditli dava açmaya gerek yoktur kanımca...