| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		Öncelikle ev müvekkile değil oğullarına ait.Davalı anneye tahliye davası ikame etmek hakkı oğula ait.Aşağıdaki kararda da net bir şekilde ifade edildiği üzere ihtarname ile oturma muvafakatı geri alınacak,ve davalı anne haksız işgalci durumuna düşürülecek.İhtarnameden sonraki ecrimisil bedeli ile birlikte elatmanın önlenmesi talep edilebilir kanaatindeyim. 
 
T.C. 
YARGITAY 
1. HUKUK DAİRESİ 
E. 2003/14137 
K. 2004/390 
T. 22.1.2004 
• ECRİMİSİL ( Davacının Davalının Haksız İşgalci Durumuna Düştüğü Tarihten Öncesine İlişkin Olarak Talepde Bulunulamayacağı ) 
• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Davacının Gönderdiği İhtarname İle Oturma  Muvafakatını Geri Alması - Davalının Bu Tarihten İtibaren Haksız İşgalci  Durumuna Düştüğü ) 
• HAKSIZ İŞGAL ( Davacının Gönderdiği İhtarname İle Oturma Muvafakatını  Geri Alması/Davalının Bu Tarihten İtibaren Haksız İşgalci Durumuna  Düştüğü - Elatmanın Önlenmesi ) 
4721/m.683 
ÖZET : Davalının haksız işgalci durumuna düştüğü tarihten öncesine  ilişkin olarak davacı tarafından ecrimisil talebinde bulunulamaz. 
 
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı, 12 parsel sayılı  taşınmaza 100/5780 oranında paydaş olduğunu, taşınmaz üzerindeki evi  davalının uzun yıllardır hiçbir haklı nedene dayanmaksızın işgal  ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve 23.7.1997-23.7.2002  tarihleri arasında 3.600.000.000 TL. ecrimisilin yasal faizi ile  birlikte ödenmesini istemiştir. 
 
Davalı, davacı oğlunun bilgisi ve rızası ile dava konusu evde  oturduğunu, ihtardan öncesi için ecrimisil istenemeyeceğini, evi satın  alırken davacıya maddi katkıda bulunduğunu ve eve masraf yaptığını  belirtip davanın reddini savunmuştur. 
 
Mahkemece, elatmanın sabit olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi  davasının kabulüne, ecrimisil davasının kısmen kabulüne karar  verilmiştir. 
 
Karar davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: 
 
KARAR : Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.  Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteğinin  kısmen kabulüne karar verilmiştir. 
 
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, çekişmeye konu çaplı taşınmazın  kayden davacıya ait bulunduğu davalının bu yerde davacının muvafakatı  ile oturduğu, davacının davalıya gönderdiği 23.7.2002 tebliğ tarihli  ihtarname ile muvafakatını geri aldığı, davalının bu tarihten itibaren  taşınmazda haksız işgalci durumuna düştüğü anlaşılmaktadır. Öyleyse  elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.  Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. 
 
Ne var ki, davalının haksız işgalci durumuna düştüğü tarihten öncesine  ilişkin olarak davacının ecrimisil isteyemeyeceği kuşkusuzdur. Zira o  dönemde davalının taşınmazı haksız, tasarrufunda bulundurduğu  söylenemez. Davacının 23.7.2002 tarihinden sonrası için de ecrimisil  talebi yoktur. 
 
SONUÇ : Hal böyle olunca, ecrimisile yönelik istemin reddine karar  verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru  değildir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.  Kabulüyle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan  peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.1.2004 tarihinde  oybirliğiyle karar verildi. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |