|
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3043
K. 2004/12227
T. 13.12.2004
• KAMBİYO SENEDİNE DAYALI İCRA TAKİBİ ( Davacının Alacağının Tespiti İçin Davalı Tarafın Ödemeleri de Dikkate Alınmak Suretiyle Uzman Bilirkişiden Rapor Alınması Gereği )
• ALACAK DAVASI ( Davacının Alacağının Tespiti İçin Davalı Tarafın Ödemeleri de Dikkate Alınmak Suretiyle Uzman Bilirkişiden Rapor Alınması Gereği - Kambiyo Senedine Dayalı İcra Takibi )
• İBRANAME ( Alacaklı İle Borçlu Arasında Yapılan Borcu Sona Erdiren Tasarrufi Muamele Olduğu - Söz Konusu Belgelerin Bu Nitelikleri Taşımayıp Makbuz Niteliğinde Olması )
• BORCU SONA ERDİREN TASARRUFİ MUAMELE ( İbranın Alacaklı İle Borçlu Arasında Yapılan Borcu Sona Erdiren Tasarrufi Muamele Olduğu - Kambiyo Senedine Dayalı İcra Takibi )
• UZMAN BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Davacının Alacağının Tespiti İçin Davalı Tarafın Ödemeleri de Dikkate Alınmak Suretiyle Rapor Alınması Gereği - Kambiyo Senedine Dayalı İcra Takibi )
2004/m.167
1086/m. 275
ÖZET : Davacı, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan takip miktarı kadar alacaklı olunduğunun tesbiti ile bu miktarın tahsili istemine ilişkin olup, davalı tarafından dosyaya sunulan 23.10.1999 tarihli ödeme belgesi ile 18.01.2000 tarihli ibraname başlıklı belgelerde icra dosyasına mahsuben ödemelerin yapıldığı belirtilmiş; 18.01.2000 tarihli belgenin başlığı ibraname ise de, ibranın alacaklı ile borçlu arasında yapılan borcu sona erdiren tasarrufi muamele olduğu dikkate alındığında, sözkonusu belgelerin bu nitelikleri taşımayıp makbuz niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemenin, davacının alacağının tesbiti için, davalı tarafın ödemeleri de dikkate alınmak suretiyle uzman bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre bir karar vermesi gerekmektedir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Samsun Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 16.12.2003 tarih ve 2001/531-2003/688 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptığını, takibin zamanaşımı itirazı ile karşılaştığını ve geri bırakılmasına karar verildiğini, bu durum karşısında davalının takip miktarı kadar haksız iktisapta bulunduğunu ileri sürerek, 20.04.1999 keşide tarihli çek bedeli olan 11.000.000.000.-TL.sı kadar davalıdan alacaklı olunduğunun tesbitine ve anılan miktarın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin makbuz karşılığı borcunu davacıya ödediğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından takibe konu alacağın ödenip ibraname düzenlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan takip miktarı kadar alacaklı olunduğunun tesbiti ile bu miktarın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, takip konusu alacağın 23.10.1999 ve 18.01.2000 tarihli ibranamelerle ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalılar aleyhine yapılan ve İcra Tetkik Mercii'nin kararı ile geri bırakılan Samsun 2.İcra Müdürlüğü'nün 1999/2038 Esas sayılı takipte, 11.000.000.000.-TL asıl alacak, 2.200.000.000.-TL işleyen faiz ve 550.000.000.-TL %5 çek tazminatının tahsili talep edilmiştir. Davalı tarafından dosyaya sunulan 23.10.1999 tarihli ödeme belgesi ile 18.01.2000 tarihli ibraname başlıklı belgelerde yukarıda anılan icra dosyasına mahsuben ödemelerin yapıldığı belirtilmektedir. 18.01.2000 tarihli belgenin başlığı ibraname ise de, ibranın alacaklı ile borçlu arasında yapılan borcu sona erdiren tasarrufi muamele olduğu dikkate alındığında, sözkonusu belgelerin bu nitelikleri taşımayıp makbuz niteliğinde olduğu görülecektir. Bu itibarla, mahkemece, davacının alacağının tesbiti için, davalı tarafın ödemeleri de dikkate alınmak suretiyle uzman bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
|