Mesajı Okuyun
Old 04-10-2011, 08:46   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
Kusura bakmayın; ben arkadaşımıza yol yakın iken dönmesini tavsiye etmeye devam edeceğim:

Cuma günü talep açtık diye cumartesi günü icra katibi ile çıkılan hacizde icra katibine ben seni tanımam, avukatın gelsin diye tavır yapıp iftara 20 dakika kala evden Ankara'nın bir ucundan öte ucuna gidince lanet okumayacaksınız yahut size reva görülen muameleyi yapanın burnundan hukuk çerçevesinde fitil fitil getireceksiniz...

Memurun densizliğine kızıp "o daireyi dağıttıracağım, falana şikayet edeceğim, filana söyleyeceğim" diye esip gürleyip ardından 2.000 (İki bin) talep açıp, hepsini de sana imzalatan buna mukabil o taleplere işlem yapmadan tutuşan İcra Md. Yrd.'nın "barış çubuğu" tüttürmesine mukabelede bulunan bir "işvereniniz" olunca yüm gün İcra Dairesinde memurlara diş bileyerek attığınız o imzaların havada kalmasının acısını soramamanın sıkıntısını mide krampı ile çekeceksen, durmak yok yola devam !

Bu meslek en az kalecilik kadar nankör bir meslektir. Ne meslektaşların sana hakkıyla destek verir ne müvekkilin. Zaten icra memurları yukarıda tecrübeli meslektaşların bahsettiği gibi seni bırak meslekten insanlıktan soğutacak muamelelerde-tavırlarda bulunmaya her an hazır ve nazırlar.

Bu işi ya bi hakkın yerine getirip çatır çatır iş göreceksiniz yahut silik bir avukat olacaksınız. Belki silik olarak çok iş yapacaksınız, memurlarla "kanka" olacaksınız lakin asla "AVUKAT" olamayacaksınız.

Ya Ömer Kavili misali ya da Ankara'da Nalçakar misali adliye koridorunda dolaşır iken memurların western filminde şerifi görüp sağa sola kaçışan haydutlar gibi memurlar kaçışacak ya da bir talep açtığında "amma da talep açıyorsun, bugün git sonra gel" demelerine pısıp büronun yolunu boylayacaksın...

Kimsenin memur arkadaşlara "görev"lerini hatırlatmadığını gördüğünde Av. Mehmet Saim Dikici'nin tavsiyesine benzer bir düşünceye kapılacak ve Adalet Bakanlığı'na, Komisyona yahut İcra Hakimine şikayet etmeyi düşüneceksin ve lakin tüm bu aksaklıkların müsebbibinin zaten bu şikayet mercileri olduğunu hatırlayıp bir kez daha lanet okuyacaksın.

Ya da en güzel yol dişini 1 sene sıkıp kurum sınavlarına girecek ve hop o şikayet ettiğin memurlar misali rahat bir yere geçip vatandaşın işini göreceksin.

Ben sana sağlıklı, huzurlu, stressiz, garanti bir yol öneriyorum. Sn.Zeytinn ve Sn. Ekici ise dikenli yol. Seçim senin. Ya mavi hap ya kırmızı.

Sayın Mustafa ESER;

Mesleğin icrası noktasındaki hassasiyetlerinizi anlıyorum. Ayrıca yazdıklarınızın içeriğinden sizin tabirinizle "AVUKAT" olduğunuz sonucunu çıkarıyorum. Bu çıkarımıma tezat teşkil edecek tarzda da "Bizden geçti, siz yolun başındayken gelin vazgeçin bu sevdadan" şeklindeki yaklaşımınızın altında sanki olmak istediğiniz özelliklere sahip bir avukat olamamanızın verdiği hasletler yatıyor olduğu sonucunu da çıkarıyorum.

Mücadele ve direngenlik avukatlık mesleğinin özündedir ve otoriteye, kurumlara karşı savunmasız/güçsüz konumda olan vatandaşın yanında olma iradesini göstermek, mesleğin doğal refleksidir. Bunu yaparken de sürekli devletin görünen yüzü olan memurlarla karşı karşıya kalıyoruz, kalacağız. Her mesleğin zorlukları olduğu gibi avukatlık mesleğinin de bu anlamda ciddi zorlukları olduğunu zaten inkar etmiyoruz, zira stajyerlikten avukatlığa yeni geçiş yapmış meslektaşımız da bunun farkında..

Ancak, meslektaşımıza bu durumun, yukarıda ifade ettiğim gibi mesleğin doğası gereği olduğunu hatırlatarak bu anlamda bir tercih yapması konusunda önerilerde bulunmak yerine direkt avukatlık mesleğine enerjiden yoksun bir şekilde adım atmasına yol açacak şekilde yönlendirmede bulunmanızı doğru bir yaklaşım olarak nitelendiremediğimi tekrar ifade edeyim.

Hayat başlı başına risktir. Bir insanın risk almaksızın, rahat koşulları hayal ederek ve hazırlayarak da bu riskten kurtulabileceğini sanmıyorum. Bu anlamda, arkadaşımızın kurum sınavlarına girmesi de mümkün, hatta girsin de.. Ancak, memuriyete geçiş yaptığında da sağlıklı, huzurlu, stressiz, bir yolda ilerleyeceğinin garantisini nasıl verebildiğinizi merak ettim doğrusu..

Saygılarımla..