Herkese merhaba.
Müvekkil, borçlu olmadığı bir parayı haciz tehdidi altına ödemek zorunda kalıyor. Kendisinden istenilen paranın bir kısmını nakit ödüyor, kalana da senet veriyor. Sonrasında, ödemiş olduğu paralar için istidat davası ve henüz vadesi gelmemiş senet için se menfi tespit davası açıyor. Senet alacaklısı, bu arada anlaşmalı olarak senedi iki kişiye cirolatmak suretiyle 3. bir şahıs adına icra takibini başlatıyor. Mahkeme, müvekkilin senet hakkındaki icranın durdurulması talebini kabul ediyor fakat müvekkil teminatı denkleştirene kadar, alacaklı taraf müvekkil hacze gidiyor. İcra dosyasında mahkemenin durdurma kararı mevcut olmasına rağmen, teminat yatırılmadığı için müvekkilin evine haciz işlemi yapılıyor ve muhafaza tehdidi altında müvekkilden ödeme taahhüdü alınıyor. Müvekkil de teminatı buluşturup yatırıyor ve icranın dava sonuçlanana kadar durdurulması kararını yeniden icra dosyasına koyuyor.
Sorun : Müvekkil, her ne kadar dava sonuçlanana kadar haciz tehdidinden kurtulmuşsa da, haciz esnasında vermiş olduğu taahhütten, durdurma kararına rağmen ceza çıkar mı? Yani icranın durdurulması kararının borçlunun taahhüdüne etkisi nasıl olu?
Bir de müvekkil, taahhüt verdiği haciz tutanağına, "böyle bir borcu olmadığını bu konuda davasının devam ettiğini, muhafaza işleminin yapılmaması için taahhüt için imzaladığını" yazdırmıştır. Tutanaktaki bu beyanının, açılacak taahhüdü ihlal davasında etkisi ne olur? Görüş ve deneyimlerini bildiren meslektaşlara teşekkür ediyorum.