Mesajı Okuyun
Old 21-09-2011, 09:44   #3
concardia

 
Varsayılan

İhtarın noter aracılığı ile yapılma zorunluluğu yoktur. Önemli olan B.K. md 256'ya uygun bir ihtar olmalıdır. Ve süreli olmalıdır. Buna ilişkin birkaç kararın işinize yarayacağını düşünüyorum. Ancak kanunun noter aracılığı demediğini de belirtmeniz faydanıza olabilir.

<H4>T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/8049

K. 2006/11716

T. 21.11.2006

• TAHLİYE ( Akde Aykırılık - Kiracının Tahliyesine Karar Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi ve Tanınan Bu Süre İçerisinde de Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gerektiği )

• AKDE AYKIRILIK SEBEBİYLE TAHLİYE ( Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi ve Tanınan Bu Süre İçerisinde de Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gerektiği )

• İHTAR ZORUNLULUĞU ( Akde Aykırılık Sebebiyle Tahliye - Kiracının Tahliyesine Karar Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi ve Tanınan Bu Süre İçerisinde de Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gerektiği )

• KİRALANANIN AÇIKTAN FENA KULLANILMASI ( Akde Aykırılığın Giderilmesi Amacıyla Kiracıya İhtar Gönderilmesine Gerek Olmadığı )

818/m.256


ÖZET : Akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dilekçesi ile davalının haber vermeden ve izin almadan kiralanan taşınmaz içinde esaslı değişiklikler yaptığını belirterek davalının tahliyesini talep etmiş, davalı ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; davalının kiralananda 1.1.1998 tarihli 24 ay süreli sözleşmeye göre kiracı olduğu, taşınmazın boş mağaza binası olarak kiralandığı ve davacı tarafından süpermarket olarak kullanılacağı hususlarında çekişme bulunmamaktadır. Davacı 27.6.2005 tarihli davasında davalı kiracının kendisine haber vermeksizin ve izin almadan kiralananda esaslı değişiklikler yaptığını belirterek davalının kiralandan tahliyesini talep etmiş ise de bu davayı açmadan önce davalıya akde aykırılıkları gidermesi için süreli ihtar tebliğ ettirmemiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, Borçlar Kanunun 256. maddesi gereğince kiracıya akde aykırı davranışlarına son vermesi hususunda süreli ihtar tebliğ ettirilmeli, bu süre yapılacak işe uygun bir süre olmalı ve tanınan sürede akde aykırılıkların giderilmemiş olması gerekmektedir. Davacının bu şarta uymadan açtığı davanın bu nedenle reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile BOZULMASINA, 21.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.






T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1966/6-488

K. 1966/120

T. 20.4.1966

• TAHLİYE DAVASI ( Kiracının Akde Muhalefet Etmesi Nedeniyle )

• KİRA SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK ( Tahliye Davası Açılabilmesi İçin Kiracıya İhtar Çekilmesinin Gerekmesi )

• İHTAR ( Kira Sözleşmesine Aykırılık Nedeniyle Tahliye Davası Açılabilmesi İçin Kiracıya İhtar Çekilmesinin Gerekmesi )

818/m.256


ÖZET :Davacı kiralananda odun kırmak, dört beş kedi bulundurmak, çatı katında hayvan beslemek, su dökerek duvarların sıvalarını tahrip etmek ve ağaçların sulanmasına mani olmak suretiyle akte muhalefet eden davalının kiralanandan çıkarılmasını istemiştir. Bu yoldaki davanın açılabilmesi için daha evvel Borçlar Kanununun 256. maddesine uygun şekilde davalıya ihtarname çekilmesi icabeder. Bu şekilde ihtarname tebliğ edildiği iddia ve ispat edilmediği cihetle davanın reddi gerekir.
DAVA : Davanın konusu akde aykırı hareket sebebiyle tahliyedir. Mahkemece olaylar sabit görülerek tahliyeye karar verilmiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi kararı: "Davacı kiralananda odun kırmak, dört beş kedi bulundurmak, çatı katında hayvan beslemek, su dökerek duvarların sıvalarını tahrip etmek ve ağaçların sulanmasına mani olmak suretiyle akte muhalefet eden davalının kiralanandan çıkarılmasını istemiştir. Bu yoldaki davanın açılabilmesi için daha evvel Borçlar Kanununun 256. maddesine uygun şekilde davalıya ihtarname çekilmesi icabeder. Bu şekilde ihtarname tebliğ edildiği iddia ve ispat edilmediği cihetle davanın reddi gerekir. hükmün bozulmasına." Mahkemece eski kararda ısrar edilmiştir. Davalı son hükmü temyiz etmiştir.
KARAR : Mahkemenin sabit gördüğü olaylar, Borçlar Kanununun 256. maddesinin 2. fıkrasında yer alan açıktan açığa fena kullanılarak mecura daimi bir zarar iras etmek niteliğinde olmadığından Özel Daire bozma ilamında belirtildiği veçhile davacıya davalıya anılan maddeye uygun ihtarda bulunduğu tesbit edilmeden mükellefiyetlerine muhalefet ettiğinden bahisle davalının taşınmaz maldan çıkarılmasına karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur; bu bakımdan Özel Daire bozma ilamına uyulması gereklidir. SONUÇ : Davalının temyiz itirazının kabulüyle direnme kararının açıklandığı gibi Özel Daire bozma ilamı veçhile, Hukuk Yargılama Usulü Kanununun 429. maddesi uyarınca BOZULMASINA 20/04/1966 gününde oyçokluğu ile karar verildi.






T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4053

K. 2005/5831

T. 7.6.2005

• TAHLİYE TALEBİ ( Akde Aykırılıktan Dolayı Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi Ve Bu Süre İçerisinde De Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gereği )

• AKDE AYKIRILIK ( Tahliye Talebinin Kabulü İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından Süreli Bir İhtar Tebliğ Ettirilmesi Ve Bu Süre İçerisinde De Akde Aykırılığın Giderilmemiş Olması Gereği )

• SÜRELİ İHTAR VERİLMESİ GEREĞİ ( Akde Aykırılıktan Dolayı Tahliye Kararı Verilebilmesi İçin Kiracıya Akde Aykırı Davranışına Son Vermesi Hususunda Kiralayan Tarafından )

• AÇIKTAN FENA KULLANMA ( Halinde Akde Aykırılık Nedeniyle Tahliye İçin Kiracıya İhtar Gönderilmesine Gerek Olmadığı )

818/m.249,256


ÖZET : Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tesbitine ilişkindir. Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyelerin gönderilmesi üzerine belli günde davalı ve karşı davacı vekili Av.Utkan Ertürk ile davacı ve karşı davalı vekili olduğunu söyleyen Av.Ayşegül Erşahin geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tesbitine ilişkindir. Mahkemece akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1 ) Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 ) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı ve karşı davalı vekili, müvekkili Üniversite'nin Mimarlık Fakültesi'nde bulunan kantin yerinin yapılan ihale sonucu 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre 1 yıl süre ile davalıya kiralandığını, davalının kantin işletmeciliği sırasında sözleşme koşullarına ve çalışma standartlarına uygun davranmadığını hakkında bir çok şikayet alındığını, sözleşme süresinin sona ermesine ve ihtara rağmen kiralananı teslime yanaşmadığını öne sürerek akdin feshi ile kiralananın tahliyesine ve 27.000.000.000.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ve karşı davacı vekili, müvekkilinin 10 yıldan beri mecurda kiracı olarak bulunduğunu, 6570 Sayılı Yasada belirtilen tahliye nedenlerinden hiçbirisine dayanılmadığını, dava dilekçesinde akde aykırılıktan sözedilmiş ise de yöntemine uygun bir ihtarname gönderilmediğini, Nisan 2003 tarihinden sonraki aylara ait kira paralarının davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin alındığını, sözleşmedeki yüzde iki oranındaki cezai şartın çok fahiş ve 6570 Sayılı Yasaya aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddine ve kiralanana vaki elatmanın önlenmesine, bu konuda muarazanın giderilmesi ve kira ilişkisinin devam ettiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; Davacı Üniversite tarafından yukarıda belirtilen esaslar dahilinde davalıya akde aykırılığın giderilmesi hususunda uygun süreli bir ihtarname gönderilmemiştir. Kiralananın açıktan fena kullanılması hali de söz konusu olmadığına göre uygun süreli ihtar koşuluna dayanmayan davacı-karşı davalının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan taraflar arasındaki 12.04.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi geçerli olup, bu sözleşmeye istinaden kiracılık haklarına sahip bulunan davalının işlettiği kantine davacı tarafından el konularak kantinin mühürlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kiralayan davacı Borçlar Kanunun 249/1. maddesi ve yukarıda anılan kira sözleşmesi gereği kiralananı kiracının kullanımına uygun bir biçimde bulundurma yükümlülüğü altında olduğundan davalı-karşı davacının muarazanın önlenmesi ve kiracılığının tesbitine ilişkin isteminin de kabul edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda iki nolu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine takdir olunan 400.-YTL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
</H4>