Mesajı Okuyun
Old 20-09-2011, 17:18   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kezzy
Üstadım;
Hakimlik mesleği, savcılarla birlikte AY.’nın 139. ve 140. maddelerinde düzenlenmiş ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununda yasal ilkelere bağlanmıştır. AY’nın 139. maddesinde Hakimlik ve Savcılık teminatı düzenlenmiş olup, Hakimlik ve Savcılık mesleğinin görev tanımı ve görev alanı 140. maddede düzenlenmiştir.
Bu maddenin 5. fıkrasına göre, “Hakimler ve Savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı’na bağlıdırlar”. Bu hüküm uyarınca, her iki meslek grubu için de idari görevleri yönünden sorumlu merci Adalet Bakanlığı’dır. Bir başka ifadeyle, AY’nın 129/5. md. hükmü burada da geçerlidir. Bu hüküm gereği; hakim ve savcıların idari yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlarından doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ancak idare (Adalet Bakanlığı) aleyhine açılabilir.

Sevgili kezzy,

Cevabınızı "idari göreve" kadar daraltmış bulunuyorum.

İdari görev ve işlemler, bir soruşturma, kovuşturma veya dava ile ilgili olmayan faaliyetler neticesi (yargısal olmayan) verilen zararlardır.

Bakalım, soru sahibi meslektaş ne demiş:

Alıntı:
Yazan Numerus clausus
Hakim sorumluluğu nedeniyle devlet aleyhine açılacak davalarda...

Son olarak, Adalet Bakanlığında bürokrat olarak görev yapan hakimlerin yargısal nitelikli olmayan iş ve eylemlerinden doğan davalar için belirttiğin görüşe ise katılıyorum.