Mesajı Okuyun
Old 20-09-2011, 15:48   #1
av.m.eris

 
Soru İkinci Tanık Listesi kavramı

Arkadaşlar selamlar. Benim size sorum şudur; müvekkilim anlaşmalı olarak boşandığı eşinin başka bir bayanla lezbiyen ilişki yaşaması ve şu anda da bu bayanla velayeti altındaki çocuğu ile aynı evde yaşıyor olması nedeniyle velayetin değiştirilmesi davası açıyor.
İlk celsede de davacı baba dosyaya boşandığı eşinin bu gayri ahlaki ilişkisi neticesinde çocuğunun psikolojisinin de bozulduğunu bu yüzden de yargılama esnasında çocuğun velayetinin tedbiren kendisine verilmesine ilişkin "tedbir talebimin yinelenmesidir" konulu bir dilekçe sunuyor. Boşandığı eşinin msn kayıtlarının çıktısını da delil olarak bu dilekçenin ekinde sunuyor ve bu konuya ilişkin tanıklarım da aşağıdadır deyip, dilekçenin altına da "tanıklarım: 1)ad-soyad-adres, 2)ad-soyad-adres" yazıyor.
İlk celsede hakim her 2 tarafa da tüm delillerini bildirmek üzere 20'şer günlük mehil veriyor. Bunun üzerine davacı tarafımıza vekalet veriyor ve dosyayı incelememiz neticesinde kesin mehil olmadığını fark etmemiz üzerine, biz de cevaba cevap dilekçesi ile delil ve tanık listesi ibraz ediyoruz.
Ancak, bizim girdiğimiz celsede davalı taraf bu delil ve tanık listemize muvafakatı olmadığını, müvekkilimizin daha önceden bir delil ve tanık listesi bildirdiğini ve bizim de 20 günlük süreden sonra 2. kez bu dilekçeleri sunduğumuzu beyan etti. Biz de bunun üzerine davacı asilin tarafımıza vekalet vermeden önce "tedbir talebimin yinelenmesidir" konulu verdiği dilekçenin eki olarak msn kaydı sunmasının ve bu olayı gören tanıklarını da dilekçenin altında liste halinde sunması hususunun onun davaya ilişkin delil ve tanık listesi sunması anlamına gelmeyeceğini ve bu konuda verilen sürenin de kesin mehil olmaması nedeniyle tarafımızca verilen delil ve tanık listesinin geçerli olduğunu iddia ettik.
Kaldı ki, biz tanık listemiz ile davacı asilin 2 tanığına ilaveten 2 tanık daha ilave ediyoruz. Hakim ise bunun üzerine her 2 tarafa da tüm delillerini gelecek celseye kadar sunmaları için kesin süre verdi ve davacı asilin ilk celsede sunduğu tedbir talebine ilişkin bu dilekçeye tanıklarını da eklemiş olmasının onun tanık listesi olması sonucunu doğurup doğurmayacağı ve bu durumda tarafımızca sonradan verilen listenin de 2. dilekçe olup olmayacağı konusunun incelenmesine karar vererek tarafımıza da bu konuda Yargıtay Kararı getirerek kendisini ikna etmemiz konusunda süre verdi.
Velhasıl ben bire bir buna örnek bir Yargıtay Kararı bulamadım, ama velayetin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve gerçeğin ortaya çıkabilmesi için de hakimin resen araştırma yapma ve tanık dinleyebilme yetkisi dahi olduğunu biliyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz ve acaba sizde bu konuda hakimimizi ikna edebilecek bir Yargıtay Kararı var mıdır? Biraz uzun oldu sanırım, kusura bakmayın ve şimdiden çok teşekkürler...