|
idare mahkemesi nezdinde, idare tarafından tesis edilen işlemin ve buna bağlı olarak kesilen cezanın usul ve esaslara aykırı olduğu gerekçesi ile iptal davası açılmalıdır diye düşünüyorum . Konu ile ilgili danıştay kararı ;
T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 2008/9714
K. 2010/6776
T. 28.6.2010
• RUHSATSIZ VEYA RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI OLARAK BAŞLANAN YAPILAR ( Para Cezası Verilmesi Yolundaki İşlem İdari Yargının Görev Alanı İçerisinde Bulunmasına Rağmen Davanın Görev Yönünden Reddi Yolundaki Kararda İsabet Görülmediği )
• PARA CEZASI VERİLMESİ YOLUNDAKİ İŞLEM ( İdari Yargının Görev Alanı İçerisinde Bulunmasına Rağmen Davanın Görev Yönünden Reddi Yolundaki Kararda İsabet Görülmediği - Ruhsatsız veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Olarak Başlanan Yapılar Olduğu )
• GÖREV ( Ruhsatsız veya Ruhsat ve Eklerine Aykırı Olarak Başlanan Yapılar - Para Cezası Verilmesi Yolundaki İşlem İdari Yargının Görev Alanı İçerisinde Bulunmasına Rağmen Davanın Görev Yönünden Reddi Yolundaki Kararda İsabet Görülmediği )
2577/m.2
3621/m.15
3194/m.32, 42
5326/m.27
ÖZET : Yıkım kararının 3194 sayılı imar Kanununun 32.maddesi uyarınca alındığı ve para cezasının 3621 sayılı Kıyı Kanununun 15.maddesinin göndermede bulunduğu 3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca belediye encümenince verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından ruhsatsız yapılan yapının yıkılması ve para cezası verilmesi yolundaki işlem 3621 sayılı Kanunun 15.maddesi ve 5326 sayılı Kanunun 27/8.maddesi uyarınca idari yargının görev alanı içerisinde bulunmasına rağmen davanın görev yönünden reddi yolundaki kararda isabet görülmemiştir.
İstemin Özeti : Balıkesir idare Mahkemesinin 2.5.2008 günlü, E:2007/1709; K:2008/675 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Mehmet Sıtkı Çelik'in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Hüseyin Ünal Kara'nın Düşüncesi : Davacıya ait yapının kıyı alanına tecavüzlü olduğundan bahisle yıktırılmasına ve 3621 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince, 3621 sayılı Kanunun 15. maddesinin 5278 sayılı Kanunun 466. maddesiyle değiştirilerek bu madde uyarınca verilen para cezalarına karşı açılacak davalarda idare mahkemelerinin görevli olduğuna dair fıkranın kaldırılması nedeniyle uyuşmazlığın çözümünde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddi yolunda verilen kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesine, 19.12.2006 günlü 26381 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen sekizinci fıkrada, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği, hükme bağlanmıştır.
Davacıya ait yapının kıyı alanında kaldığından bahisle yıktırılmasına ve 3621 sayılı Kanunun 15. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan bu davada, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'na 5560 sayılı Kanunla eklenen sekizinci fıkra hükmü de gözönüne alındığında, idari yargının görevli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Açıklanan nedenle, temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Güre Belediyesi, Tuğlayeri Mevkii, 21.L.III pafta, 84 nolu parselde davacı adına kayıtlı taşınmazın kıyı alanına tecavüzlü olduğundan bahisle yıkılmasına ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 15.maddesi uyarınca 1.692.00 YTL idari para cezası verilmesine ilişkin 29.11.2007 gün ve 122 sayılı Güre Belediyesi Encümen kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince dosyanın incelenmesinden, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 15. maddesinde bulunan yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceğine ilişkin hükmün 5728 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle madde metninden çıkarıldığı, kıyıya yapılan tüm engel ve tesislerin kaldırılmasına ilişkin dava konusu işlemin çözümünde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı idari Yargılama Usul Kanunu'nun 2. maddesinde idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yıkım kararının 3194 sayılı imar Kanununun 32.maddesi uyarınca alındığı ve para cezasının 3621 sayılı Kıyı Kanununun 15.maddesinin göndermede bulunduğu 3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca belediye encümenince verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından ruhsatsız yapılan yapının yıkılması ve para cezası verilmesi yolundaki işlem 3621 sayılı Kanunun 15.maddesi ve 5326 sayılı Kanunun 27/8.maddesi uyarınca idari yargının görev alanı içerisinde bulunmasına rağmen davanın görev yönünden reddi yolundaki kararda isabet görülmemiştir.
Bu durumda, idare mahkemesince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden, davanın adli yargının görevli olduğundan bahisle görev yönünden reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Balıkesir idare Mahkemesinin 2.5.2008 günlü, E:2007/1709; K:2008/675 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 28.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
danx
|