12-09-2011, 16:15
			
							
		 | 
		
			 
            #1
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Mirastan Mal Kaçırma Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil
			 
			 
			
		
		
		
		Bu başlıkta pek çok konu okumama rağmen elimdeki olaya uygun bir konu  bulamadığımdan, yeni bir konu açıyorum. Daha önceden benzer bir konu  açılmış ve cevaplanmış ise şimdiden özür... 
 
Mirasbırakan "A",  çocuklarının hemen her birine birer parça gayrimenkul veriyor. Bu  işlemler gerçekleştikten sonra, ikinci evliliğini yapıyor. İkinci eş,  mirasbırakanın çocuklarına tavır alıyor ve "A" yı, kendisine mal vermesi  için zorlayarak, dava konusu taşınmazın kendi üzerine yapılmasını  sağlıyor. 
 
Açtığımız tapu iptali ve tescil davasında verilen  karar, "...mirasbırakanın diğer mirasçılara bir taşınmaz verip vermediği  araştırılmış değildir. Hal böyle iken, yukarıda değinilen ilke ve  olgular doğrultusunda bir araştırma yapılması ve varılacak sonuç  çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile  yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..."  gerekçesiyle bozuluyor ve Mahkemece bozma ilamına uyularak araştırma  yapılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. 
 
Ancak bu kararın  davalı tarafça temyizi üzerine, Yargıtay'ca, "Mirasbırakanın gerçek amaç  ve iradesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak olmayıp, diğer  mirasçılara mak verilmiş olması nedeniyle davalıya da bir şekilde temlik  yapılarak adaletin ve denkleştirmenin sağlanması olduğunun kabulü  gerekir. Hal böyle oluncai tüm mirasçılara mal paylaştırma kastı altında  temlikler yapıldığı, davalıya yapılan temlikin de bu kapsamda olduğu  belirlenmiş olduğuna göre, davanın reddi gerekirken davanın kabul  edilmesi doğru değildir..." denilerek Bozma kararı verilmiştir. 
 
Sorum şu: 
 
Mirasbırakan,  davacılara temlik yaptığı sırada, davalı (ikinci eş) ortada yoktur.  Mirasbırakanın eşi vefat etmiş, kendisi de çocuklarına da bir kısmı  gerçek satış, bir kısmı da bağışlama olmak suretiyle mallarının bir  kısmını temlik etmiştir. İkinci eş (davalı) mirasbırakan ile bu  temliklerden çok sonrasında bir evlilik yapmış, mirasbırakanı kendisine  mal temlik etmesi için zorlamış ve temlik gerçekleştikten bir süre sonra  da mirasbırakan vefat etmiştir. İkinci eş olan davalının, kendisinden  önce yapılmış olan tasarruflarda herhangi bir hakkı var mıdır?  Yargıtay'ın vermiş olduğu karar ne derece hukuka uygundur? Elinde buna  benzer bir konuda Yargıtay kararı olan varsa paylaşabilirse sevinirim. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |