Mesajı Okuyun
Old 12-09-2011, 00:22   #13
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Senede karşı tanıkla ispat?
Ben her zaman karşımdakinin de en az benim kadar akıllı olduğunu varsayar ve ona göre düşünürüm. Bu davada en az sizin kadar akıllı avukata denk gelirseniz, davaya hiç cevap vermez ve tanık deliline anında karşı çıkar; sonuçta alacağı kambiyo senediyle kanıtladığından menfi tespit davasını kaybedersiniz.

Bir karar sunuyorum.
Saygılar.

Alıntı:

T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk DairesiEsas No: 1992/620Karar No: 1992/3977Tarih: 14.9.1992

ÖZET :
Davacı, dava konusu çekin hasara uğrayan otomobilinin ta mir bedeli için verildiğini iddia etmesine karşın, davalı ta mir sırasında alınan yedek parça bedeli için verildiğini savunmuştur. Buna göre taraflar arasındaki çekin düzenlenmesine neden olan temel borç ilişkisi aracın onarım ve yedek parça değişi midir.Ticari senede davalı menfi tesbit davasının yasal dayanağını İİK.nun 72. maddesi oluşturmaktadır. Bu dava senet borçlusu tarafından sadece senedin lehdarı aleyhine açılabileceği gibi, yalnız ha mile veya ha millere, yahut da lehdar ile ha mil aleyhine birlikte açılması mümkündür. Davanın sadece lehdar aleyhine açılması halinde davacı senedin karşılıksız olduğunukanıtlamakla yükümlü olduğu halde, lehdarla ha mil aleyhine açılması halinde usul hükümlerinegöre önce lehdara karşı senedin bedelsiz olduğunu ispat edecek, bilahare ha mile karşı da bedelsiz senedin bile bile kendisinin zararına hareketle iktisap edildiğini kanıtlayacaktır. Bu aşamada iddianın tanıkla bile kanıtlanması mümkündür. Buna karşılık dava sadece ha mil aleyhine açılırsa davacı hem usul hükümlerine göre senedin bedelsiz olduğunu ve hem de davalı ha milin bile bile kendisinin zararına hareketle senedi iktisap ettiğini kanıtlamak zorundadır. Buradan çıkan sonuç menfi tesbit davalarının kişiyi izlediğidir. Başka bir deyişle dava ki min hakkında açılmış ise, inceleme ona göre yapılmakta ve sonuçta verilen kararda sadece onun bakımından bir hüküm ifade etmektedir. Dava sonunda davacı ticari senet borçlusu haklı çıkacak olursa o senetten dolayıdavalıya borçlu bulunmadığına karar verilir ve senet de sadece davalı yönünden iptal edil miş sayılır. Yoksa davada taraf olmayan Halillerin durumunu etkilemez. Bu husus ticari senetlerin güvenli tedavül etmesinin de tabii bir sonucudur. kambiyo senedine ha mil olanın kötü niyetli olduğu sabit olmadıkça onun elinde bulundurduğu sendin iptaline karar verilemez. Davada taraf olmayan ha milin iyi niyetli olup olmadığı inceleme konusu yapılamaz.

DAVA :
Taraflar arasındaki davanın, ( Fatih ÜçüncüAsliye Hukuk Hakimliği )nce görülerek reddine dair verilen 13.12.1991tarih ve 173-1106 sayılı hükmün temyizen tetkikidavacı vekili tarafından isten miş ve temyiz dilekçesininsüresi içinde verildiği anlaşılmışolmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulupdüşünüldü:

KARAR :
Davacı dava dilekçesinde,maliki bulunduğu otomobilin ( 24.000.000 ) TL. bedelle ta mirini davalınınüstlendiğini ( 13.000.000 ) TL. nakit olarak ödenip, aracınta mirinin tamamlandığının bildirilmesi üzerinede 15.3.1990 keşide tarihli ( 11 .000.000 ) TL.'lık çekverdiğini ancak aracın hiç çalışmadığıgibi, birçok eksiklikler olduğunun yaptırılan tesbitlesaptandığını ve ( 16.687.329 ) TL. daha masraf yapılmasıgerektiğini belirterek, ( 11.000.000 ) TL.'lık çekten dolayıborçlu bulunmadığının tesbiti ve istirdadınıtalep ve dava et miştir. Davalı vekili cevabında, dava konusuaracın kaza yapması sonucu hasarının giderilmesiiçin maliki olan dava dışı Sefer adlı şahsınmüvekkilinden ta mirini istediğini ( 10.850.000 ) TL. işçilikücreti karşılığı muhtelif ta mircilerinta mir etmesi konusunda anlaşma yapıldığını,ayrıca bu şahsın talimatı üzerine MehmetMustafa adlı kişiden ( 11.000.000 ) Tl. tutarında yedekparça alındığını bu arada Sefer'inaracı davacıya sattığını bildirdiğini,yedek parça bedeline karşılık davacınınmüvekkilineverdiği ( 11.000.000 ) TL.'lık çekin de müvekkilinceM. Mustafa'nın ciro edildiğini, aracın ta mirinin tamamlanmasınarağmen siste mi elektronik olduğundan çalıştırılamadığını,davacınında başka bir usta bulduğunu söyleyiparacı alıp götürdüğünü, yaptırılantesbitinde gerçeğe uygun olmadığını ilerisürerek davanın reddini iste miştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tanık beyanları dayanak yapılarak,dava konusu çekin davalı tarafından alınan yedekparçalara karşılık tedbire itirazda bulunan M.Mustafa adlı şahsa ciro edildiği, bu şahsınkötü niyetli olduğu anlaşılamadığıve bedelsizlik def'inin ona karşı ileri sürülemeyeceğigerekçesiyle çekin istirdadı iste minin reddine, davacınındavalı hakkında araçtaki eksik ta miratlar içinayrıca dava açmakta muhtariyetine karar veril miştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edil miştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK.nun72. maddesine davalı menfi tesbit ve çekin istirdadıiste mine ilişkindir. Davacıya ait otomobilin davalı tarafındanta mir edilmesi ve yedek parça değiştirilmesi konusunda taraflararasında bir uyuşmazlık bulunmadığıgibi, dava konusu çekin davalıya verilip onun tarafındanda dava dışı M. Mustafa'ya ciro edildiği konusundabir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu 15.3.1990keşide tarihli çek incelendiğinde davacıCemal'in keşideci, davalı Ufuk'un lehdar olduğu görülmekte,mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz eden M. Mustafa'nında ciro yolu ile ha mil olduğu anlaşılmaktadır. Budurumda dava çekin keşidecisi tarafından sadece lehdarına karşı açılmış olup, ha milin davada tarafsıfatı bulunmamaktadır.
Davacı, dava konusu çekin hasara uğrayan otomobilinin ta mirbedeli için verildiğini iddia etmesine karşın, davalıta mir sırasında alınan yedek parça bedeli içinverildiğini savunmuştur. Buna göre taraflar arasındakiçekin düzenlenmesine neden olan temel borç ilişkisiaracın onarım ve yedek parça değişi midir.
Yukarda da belirtildiği gibi, ticari senede davalı menfi tesbit davasının yasal dayanağını İİK.nun72. maddesi oluşturmaktadır. Bu dava senet borçlusu tarafındansadece senedin lehdarı aleyhine açılabileceği gibi,yalnız ha mile veya ha millere, yahut da lehdar ile ha mil aleyhine birlikteaçılması mümkündür. Davanın sadecelehdar aleyhine açılması halinde davacı HUMK.nun290 ve müteakip maddelerine göre senedin karşılıksız olduğunukanıtlamakla yükümlü olduğu halde, lehdarla ha milaleyhine açılması halinde usul hükümlerinegöre önce lehdara karşı senedin bedelsiz olduğunuispat edecek, bilahare ha mile karşı da bedelsiz senedin bilebile kendisinin zararına hareketle iktisap edildiğini kanıtlayacaktır ( TTK. 599 ). Bu aşamada iddianın yerleş miş Yargıtayiçtihatlarına göre tanıkla bile kanıtlanmasımümkündür ( Bkz., Y. 11. HD. 13.5.1992 gün ve E. 1781,K. 2264; 7.10.1986 gün, E. 4559, K. 5041 ). Buna karşılıkdava sadece ha mil aleyhine açılırsa davacı hemusul hükümlerine göre ( HUMK. 290 ) senedin bedelsiz olduğunuve hem de davalı ha milin bile bile kendisinin zararına hareketlesenedi iktisap ettiğini kanıtlamak zorundadır. Buradançıkan sonuç menfi tesbit davalarınınkişiyi izlediğidir. Başka bir deyişle dava ki min hakkındaaçılmış ise, inceleme ona göre yapılmaktave sonuçta verilen kararda sadece onun bakımından birhüküm ifade etmektedir. Dava sonunda davacı ticari senetborçlusu haklı çıkacak olursa o senetten dolayıdavalıya borçlu bulunmadığına karar verilirve senet de sadece davalı yönünden iptal edil miş sayılır.Yoksa davada taraf olmayan Halillerin durumunu etkilemez. Bu husus ticarisenetlerin güvenli tedavül etmesinin de tabii bir sonucudur.
Bu açıklamalardan sonra davadaki uyuşmazlığagelince;
Dava konusu çeke ciro yolu ile ha mil olan M. Mustafa'nın davadataraf sıfatı bulunmadığı halde, bu şahsınkötü niyetli olduğunun anlaşılmadığındanve bedelsizlik definin iyi niyetli ha mile karşı ileri sürülemeyeceğindenbahisle çekin istirdadı iste minin reddine ve eksik ta miratlariçin ayrıca dava açmakta davacının muhtariyetinekarar veril miştir. Oysa ha mil davada taraf olmadığındaniyi niyetli olup olmadığı inceleme konusu yapılamaz.Tabii senet de ciro ile el değiştir miş olduğundan sadece lehdaraleyhine açılan dava sonucunda istirdadına da kararverilemez. Mahkemenin sadece davalı lehdar yönünden incelemeyaparak bu senetten dolayı davacının davalı lehdaraborçlu olup olmadığı incelenip sonucuna göre bir karar vermesigerekirdi. kambiyo senetlerinden sayılan çek de her ne kadarmücerret borç ikrarı ise de, taraflar arasındaotomobil ta miri ve yedek parça değiştirilmesi konusundatemel borç ilişkisi kurulmuş ve çek de bu nedenledüzenlen miş olduğuna göre, artık çekinkeşide edilmesi konusundaki temel borç ilişkisinde biruyuşmazlık bulunmadığından, mahkemece tesbitdosyası ile ibraz edilen deliller incelenmek suretiyle gerekirse araçüzerinde de bu konuda uzman olan bilirkişi veya bilirkişikuruluna inceleme yaptırılarak otomobilin değiştirilenyedek parçalarının gerçekten araca uygun ve olmasıgereken evsafta olup olmadığı ve ta mirinin de gereğigibi kullanılmasına imkan sağlayacak mahiyette yapılıpyapılmadığı saptanmalı ve bunun sonucunagöre de dava konusu çekin lehdar davalı yönünden karşılıksızkalıp kalmadığı veya ne ölçüde karşılıksız kaldığı ve dolayısıyla davacının borçlu olup olmadığı konusundabir karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarda açıklanan bütün bu hususlar gözetilmeksizineksik inceleme ve kambiyo hukuku ilkelerine aykırı düşünceile yazılı olduğu şekilde karar veril miş olmasıdoğru görülmemiş ve hükmün bozulmasınıgerektir miştir.

SONUÇ :
Yukarda açıklanan nedenlerle hükmüntemyiz eden davacı yararına ( BOZULMASINA ), ödediği temyizpeşin harcının istek halinde temyiz eden davacıyageri verilmesine, 14.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.