Mesajı Okuyun
Old 07-09-2011, 10:15   #7
agumusay

 
Varsayılan

Bu konuda Osman Güven Çankaya-Cevdet İlhan Günay ve Seracettin Göktaş "Türk İş Hukukunda İşe İade Davaları" isimli kitabının 105 nci sayfasında şu görüşe yer veriyorlar: "Yargıtay, işçi ve işverenin derhal fesih hakkını kullanma süresini düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürelerin iş güvencesi hükümleri bakımından uygulanamayacağı, anılan maddedeki süreler geçmiş olsa bile feshin olayın özelliğine göre geçerli nedene dayanabileceğini, ancak fesih hakkının makul sürede kullanılması gerektiğini belirtmiştir.(Y9HD 27.1.2005, 2004/26072 E, 2005/2011 K. sayılı kararı: '... 4857 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen 6 işgünlük hak düşürücü süre, aynı yasanın 25. maddesindeki koşulların bulunması halinde uygulanacak olup, yasanın 18 vd. maddelerinde düzenenen geçerli fesih hallerinde uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamakmtadır. "geçerli fesih nedeni" bulunması halinde işverenin eylemi öğrendikten sonra makul süre içinde fesih hakkını kullanmış olması yeterlidir. Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre, yapılan soruşturma işverenin makul sürede hizmet aktini geçerli bir nedene dayanarak feshettiği anlaşılmış olmasına göre, davanı4n reddi gerekirken kabulü hatalıdır." Aynı mahiyette başka bir kararı: Yarg. 9HD. 6.7.2005 18273-23900'
"Makul süre, fesih hakkının Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen objektif iyiniyet kuralları çerçevesinde kullanılıp kullanılmadığına göre her olayın özelliği dikkate alınarak hakim tarafından belirlenecektir."
Bu görüş ve kararlara göre altı işgünlük süre geçtikten sonra ve fakat makul bir içinde (B.K. Md. 344)yapılan feshi geçerli fesih olarak kab ul etmek gerekir, diye düşünüyorum.