24-08-2011, 12:49
|
#67
|
|
YİRMİSEKİZLİĞİN HALLERİ
Geldi çattı bir yirmi daha
Çicek aldım sene-i devriyemde
Bu seferki tırmanış yirmisekizde
Çıkarken yorulmadım da
Dönüşte bir acelecilik, bir serzeniş sorma
Bundan ötesi yok hikayenin
Derinliğim yakar seni
Çıkartmaya uğraşma vadi diplerinden
Zemheriydi düşürüldüm
Kıyısında köşesinde düşteyken
Hissettiklerimi hissetmeye ahdetme
Hücrelerim helak eder seni
Fikr-i firkat içten içe kemirir
Kırk fırın ekmek mi dersin
Zaman ve mekan sığ insanların cehdi
Bildiklerimi bilmeyi kastetme,
Kelimeler suflileşir çünkü,
Bisikletler alsam annesi erken gitmiş erkekler için
Bulutların üstünde gezdirsem
Babaları hiç sevmemiş kızlar için
Şirinliğime aldanıp yaklaşmayı irad etme
İçimdeki aslan parçalar bendini
Farz-ı muhal merak celbederse
Ayrılış niye zor, nedir sendeki bu sadâkat?
Eşya dile gelir utandırır seni
Kadınlar dokuzda bir doğurmayı üşenirken
Her ay ebesiz bebe doğar benden
Penceresi cennete açık çilehanem
Konuşmak isterse dinlersin
Gebe kaldığım inkişafları
Tarihçe-i hayatımda yoran bu denizi
Aşkların ağırlığı
Hiç vaslına ermediğim
Sûal ettiğim nedir diye hikmeti
İmanın ihtilafları
20 Agustos 2011
Raynes Park
Münzevi
|