22-08-2011, 10:42
|
#4
|
|
Merhaba,
Eğer sıkılmazsanız KKDF konusunda biraz açıklama yapmak isterim:
1) Bankalar KKDF kesintilerinin çoğunda mükellef, bir kısmında ise müşteri ile birlikte mükellef, ancak tüm işlemlerde vergi sorumlusudur. Yani, bu kesintiyi yapmak, beyan etmek ve günü geldiğinde yatırmakla görevlendirilmiştir. Bu yönüyle Gelir İdaresine aracılık ederler. Bu aracılık faaliyetlerine dair (sizin örneğinizde KKDF iadesi) anlaşmazlıklarda bankalara husumet tevcihi mümkün değildir.
2) tüketici kredilerinde KKDF kesintisinin mükellefi bankalardır. Bu hususu sözleşmeyle müşterilerine yansıtmaktadırlar ve bu da hukuken geçerlidir.
3) 4077 sayılı yasa tüketici kredilerinde sözleşme yapıldıktan ve ödeme planı düzenlendikten sonra tüketici aleyhine bir değişiklik yapılamayacağına amirdir.
4) Ödeme planı yapılmadan önce bankaların KKDF konusundaki yükümlülüklerini müşterilerine yansıtmış olmasını "sözleşme serbestisi" sınırları içinde değerlendirmek gerekirse de, kredi kullanıldıktan sonra da KKDF oranlarında artış olduğunda bunun müşteriye yansıtılacağı yönündeki hükümler hem 10. maddeye hem de 6. maddeye aykırılık teşkil etmektedir.
5) KKDF kesintisinin mükellefinin bankalar olduğu hususu hep örtülü kalmış olmakla birlikte, TC Merkez Bankasının döviz kredilerine ilişkin talimatlarında açıkça yazılıdır.
6) Bankaların sorumlu sıfatıyla yaptıkları işlemlerden dolayı verilmiş kararları mükellef konumları için kullanmaya çalışmaları da bu konuda ellerinin ne denli zayıf olduğunu göstermektedir.
Saygılarımla,
|