|
Duruşma düzen-sizliğ-i ve mağdurları...
Yargı sisteminin temeli dava, davanın da temeli duruşmadır. Yani, yargı organlarına göre -ör. duruşma açısından idari yargı, yüksek yargı vb. gibi- istisnaları bulunsa da, olmazsa olmaz unsurlardır bunlar.
Dava açma konusundaki sorunlara burada girmek, tartışmanın başlığına uygun düşmeyeceği için diğer temel unsur, duruşma ile ilgili tartışma kapsamında birkaç söz söylemek isterim. Baştan şunu söylemek gerekir ki, bu konuda hakimlerin pratikte, neredeyse sonsuz inisiyatifleri vardır. Hani çeşitli meslek erbapları için denir ya, ne kadar ..... varsa, o kadar ...... vardır diye; biz de şunu rahatlıkla diyebiliriz: Ne kadar hakim varsa, o kadar duruşma yapma yöntemi vardır. Bu konuda her hakim bildiğini okumaktadır...
İstanbul, Kartal'da bürosu olup zaman zaman il dışına da çıkan bir meslektaşınızım. İstanbul'daki mahkemelerde aynı saat aralığına çok sayıda dosya sıkıştırılmasından ne kadar muzdarip olduğumuzu avukat arkadaşlar bilirler; ama geçenlerde Gebze'nin yeni kurulan bir mahkemesine saat 10:00 duruşmasına gidip de bütün duruşmaların saat 10:00'a verildiğini, duruşma listesinde bundan başka bir saatin bulunmadığını görünce, benim bile gözlerim faltaşı gibi açıldı inanın!
Aynı saat aralığına çok sayıda, bazen de tüm duruşmaların yazılması, aynı güne çok sayıda dosyanın konulması, tanıklı duruşmalar ile tanıksız olanlar arasında bir ayrım yapılmadan ya da doğru, faydalı bir ayrım yapılmadan listelerin düzenlenmesi, duruşma yapma yöntemi konusundaki acemilikler, hakimlerin psikolojik durumlarının ve mesleki kapasitelerinin, kararnameyle başka bir hukuk alanından gelmişse -ki çokça yaşanan bir durumdur bu- yeni görev alanındaki yetersizliğinin duruşmaya olan olumsuz etkisi vb. vb. hem duruşmaların sağlıklı bir şekilde yapılmasını engellemekte ve hem de zaten maddi gerçekle hukuki gerçek arasında sürekli yaşanan makas açıklığı daha da artmaktadır.
Bütün bunlara her yıl tekrarlanan hakim savcı atama kararnamelerinin yarattığı kaos ve bilinmezliği, yıllık izinlerin ve bunların dışında da birçok hakim tarafından bolca kullanılan özel izinlerin sebep olduğu gecikmeleri de bu tabloya eklemek gerekir.
Benim iki on yılı aşan mesleki maceramda hep tanık olduğum ve giderek de ağırlaşan bu tablonun sıradan bir reformla giderilebileceği inancında da değilim.
|