|
|
|
|
Bilindiği üzere kat mülkiyeti kanunu md. 33 hakimin müdahalesi ile ilgili. Maddeye göre;
"Madde 33 – (Değişik birinci fıkra: 14/11/2007-5711/17 md.) Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32 nci madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Kat maliklerinden birinin yahut onun katından kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin, borç ve yükümlerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hâkimin müdahalesini isteyebilir.
Hakim, ilgilileri dinledikten sonra, bu kanuna ve yönetim planına ve bunlarda bir hüküm yoksa, genel hükümlere ve hakkaniyet kaidelerine göre derhal kararını verir ve bunun, tesbit edeceği kısa bir süre içinde yerine getirilmesi lüzumunu ilgiliye tefhim veya tebliğ eder."
Bizim olayımızda toplantıya katılamayan maliklerden olan müvekkile toplantı kararı 6 aylık zamanaşımının bitimine 4 gün kala tebliğ ediliyor. Madde de öğrenilmesinden itibaren bir ay ve her halukarda 6 aylık zamanaşımından bahsediliyor. Ancak kararın tebliğinin zamanaşımını dolduracak şekilde yapılması da müvekkilin suçu değildir. Bu durumda bu sürelerden hangisi nazara alınmalıdır ve bu şartlar altında dava açmamız mümkün müdür yoksa 6 ay dolduğu için zamanaşımına uğramış mıdır?
|
|
 |
|
 |
|
Sayın meslektaşım,
Öncelikle iptal ettirilmek istenen kat malikleri kurulunun kararının hükümsüz veya yok hükmünde (emredici hukuk kurallarına ve/veya kamu düzenine aykırı) olması durumunda süre şartı yoktur. Sizin olayınızda bu durum var mıdır, ona bakmak gerekir.
Bu tür bir durum karar yok ise 6 ay süre şartı vardır ve bu sürenin hak düşürücü süre olduğu kanısındayım. (re'sen nazara alınacak.)
Öte yandan, malikin de tebliği ve 6 ayı beklemek gibi bir zorunluluğu yoktur dava açmak için. Kanunun bu 6 ayı bir öğrenmiş sayılma faraziyesi olarak öngördüğü çok açık. Aynı apartmanda yaşayan bir bağımsız bölüm malikinin bu kararları her halükarda bir şekilde öğreneceği farz olunur.
Dava açmak için bir üst süre düzenlenmezse hem binanın idaresi ve kararların uygulanması zorlaşır he de komşuluk hukuku süresiz bir risk altında kalır.
Bana kalırsa süre bitmeden dava hemen açılmalıdır.
Saygılar.