Mesajı Okuyun
Old 08-08-2011, 21:32   #4
av.elfida

 
Varsayılan

YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 5.10.2000 Esas: 2000/9544 Karar: 2000/11588

Kesin Mehil İçinde Delillerin Bildirilmemesinin Dava Dilekçesindeki Delillerin İncelenmesine Engel Teşkil Etmeyeceği


Özet:Kesin mehil içinde delillerin bildirilmemesi dava dilekçesinde gösterilen delillerin incelenmesine engel değildir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmıştır. Bu durumda yemin teklif edilip edilmeyeceğinin hatırlatılması gerekir. Açıklanan hususlar göz önünde bulundurulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.


- 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.159,163

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir..
2- Kesin süre içerisinde delillerin bildirilmemesi dava dilekçesinde gösterilen delillerin incelenmesine engel değildir. Davacı dava dilekçesinde yemin delillerine de dayanmıştır. O halde davacının davalıya yemin teklif edip etmeyeceği hatırlatılmak, sonucuna göre karar verilmek gerekir. Yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1- Hükmün bozma kapsamı dışında kalan kesimlerine yönelik davacı itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE,
2- Hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.10.2000.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
Tarih: 28.1.2009 Esas: 2008/6-824 Karar: 2009/25
Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı - Ziynetlerin Koca Yedinde Kaldığı Davacı Kadın Tarafından Kanıtlanmalıdır


Özetavacı kadın, evden zorla çıkarıldığını, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı kocasında kaldığını iddia ederek mevcut ise aynen, bu mümkün değilse bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ziynet eşyaları, normal koşullarda ve hayatın olağan akışına göre kadın üzerinde bulunan, saklanabilen ve götürülebilir nitelikte eşyalardır. Bu nedenle ziynet eşyalarının koca yedinde kaldığı iddiası, davacı kadın tarafından ispat edilmelidir. Eldeki davada, davacı kadın iddiasını ispat edememiştir. Delil listesinde yemin deliline de dayandığından yemin teklif etme hakkı hatırlatılmalıdır.


- 1086 sayılı HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU m.337
- 4721 sayılı TÜRK MEDENİ KANUNU m.6

Taraflar arasındaki "ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bulunamadığı takdirde bedellerinin tahsili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. Aile Mahkemesi`nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.04.2007 gün ve 2006/696 E., 2007/635 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi`nin 03.03.2008 gün ve 2007/13877 E., 2008/2318 K. sayılı ilamı ile, (...Dava, boşanma davasından tefrik edilerek yeniden esasa kayıt edilen ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, bulunmadığı takdirde bedellerini davalıdan tahsiline ilişkindir. Mahkemece ziynet eşyaları yönünden davanın kısmen kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, evden zorla çıkarıldığından bahisle alınmasına müsade edilmeyen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia ederek, mevcutsa aynen, olmadığı takdirde bedelinin davalıda tahsilini talep etmiştir. Davalı, ziynet eşyalarının davacı üzerinde götürüldüğünü, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ziynet eşyalarının, normal koşullarda ve hayatın olağan akışına göre kadın üzerinde bulunan, saklanabilen ve götürülebilir nitelikte eşyalar olduğunun kabulü gerekir. Bunun sonucu olarak davacı ziynetlerinin, davalı koca yedinde kaldığını ispat etmek durumundadır. Davacı, ziynet eşyalarının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden götürme fırsatı elde edemediğini mevcut deliller ile ispat edememiştir. Bu durumda, mahkemece dava dilekçesinde tüm yasal deliller denilmekle davacının yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu davacıya hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın ziynet eşyaları yönünden kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.01.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Sizin olayınızın bire bir benzeri yargıtay kararı bulamadım ancak bu iki yargıtay kararını birlikte değerlendirdiğimde çıkardığım sonuçları paylaşmak isterim. Olayınızda davacı her türlü delil demiştir ancak ticari defterlerini açıkça yazmamıştır. Yukarıdaki yargıtay kararında her türlü yasal delil demenin yemin yasal delilini de kapsadığı ve bu nedenle delil listesinde açıkça bildirilmese de başvurulabileceği yazıyor. Ticari defterler yasal delil olmadığına göre davacının ticari defterleri açıkça yazmayıp sadece her türlü delil demesini ve ardından verilen kesin süre içerisinde delil listesini de bildirmemesini onun lehine yorumlamak onu ödüllendirmek ve davalı açısından büyük bir haksızlık olur. Tabi bu benim şahsi görüşüm Yargıtay ne düşünür bilemem. Siz davalı olarak itirazlarınızı bu şekide dile getirin. Hakimi ikna etmeye çalışın.

Diğer bir husus.Yukarıdaki yargıtay kararında kesin süre içerisinde delil bildirilmese dahi dava dilekçesinde dayanılan delillerin değerlendirilebileceği yazıyor. Sizin olayınızda davacı dava dilekçesinde ticari defterler dememiş ki bu kolaylıktan yararlanabilsin. Bu durumu da bu şekilde lehinize çevirebilirsiniz. Kolay gelsin.