|
emsal kararı incelemenizi öneririm.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/3978
K. 2002/8291
T. 30.9.2002
• HAYAT SİGORTASI BEDELİNİN TAHSİLİ ( Zamanaşımı Süresi )
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Hayat Sigorta Bedelinin Tahsili Davasında )
• SİGORTA BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Hayat Sigortası Bedelinin Hak Sahiplerince Tahsilinde Zamanaşımı Süresi )
6762/m.1268
7397/m.19
ÖZET : TTK.'nun 1268. maddesinde yer alan iki yıllık zamanaşımı süresi yanında Sigorta Murakabe Kanununun 19. maddesinde hayat sigortalarında ödenmesi gereken sigorta bedeli yönünden on yıllık bir süre daha getirilmiştir. Bu hükme göre, hayat sigortalarında ödenmesi gereken paralar, ödemeyi gerektiren tarihten yani muaccel hale geldiği tarihten itibaren on yıl içersinde hak sahiplerince aranmamış ise, bu paralar sigorta şirketlerince hak sahipleri adına ve Hazine Müsteşarlığı emrine olarak T.C. Merkez Bankasına tevdi edilecektir. Doktrinde, bu madde hükmünün, uyuşmazlığın sigorta bedeline inhisar etmesi halinde, TTK.'nun 1268. maddesindeki iki yıllık zamanaşımı süresini uzattığı görüşü hakimdir. Bu durumda davanın zamanaşımı yönünden reddine ilişkin verilen kararda isabet yoktur.
DAVA : Davacı, 22.08.1994 günü ölen babasının, hayatla iken davalı sigorta ile yaptığı Tasarruflu Hayat Sigorta Poliçesine, babasından kalan evrak dosyasında 23.05.2001 günü yaptığı bir araştırma sırasında rastladığını, davalıya başvurması üzerine davalının, genel şartların C-13 ncü maddesi uyarınca talebin zamanaşımına uğradığından bahisle olumsuz cevap verildiğini ileri sürerek, 600.000.000.-TL. trafik kaza ölüm teminatının temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
KARAR : Davalı vekili, TTK.'nun 1268 nci maddesi ile Hayal Sigorta Genel Şartlarının C-13 ncü maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden doğan taleplerin 2 yılda zamanaşımına uğradığını, sigortalı 22.08.1994 yılında öldüğüne göre, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, öte yandan, davacının mirasçılardan sadece biri olduğunu ve diğer mirasçıların payını da talep ettiğini, tek başına dava açamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlar doğrultusunda, 22.08.1994 ölüm tarihinden itibaren 2 yıl içinde davalıya başvuru yapılmadığı, TTK.'nun 1268 ve Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının C-13 ncü maddesi hükümleri uyarınca talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, hayat sigorta poliçesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı, 02.07.2001 havale tarihli delil listesinde zamanaşımı defi açısından Sigorta Murakabe Kanununun 19 uncu maddesine dayanmıştır. Mahkemece, bu madde hükmünün somut olaya etkisi üzerinde durulmamış, dava TTK.'nun 1268 nci maddesi dayanak yapılarak, zamanaşımı yönünden reddedilmiştir. TTK.'nun 1268 nci maddesinde yer alan iki yıllık zamanaşımı süresi yanında Sigorta Murakabe Kanununun 19 uncu maddesinde hayat sigortalarında ödenmesi gereken sigorta bedeli yönünden on yıllık bir süre daha getirilmiştir. Bu hükme göre, hayat sigortalarında ödenmesi gereken paralar, ödemeyi gerektiren tarihten yani muaccel hale geldiği tarihten itibaren on yıl içerisinde hak sahiplerince aranmamış ise, bu paralar sigorta şirketlerince hak sahipleri adına ve Mazine Müsteşarlığı emrine olarak T.C. Merkez Bankasına tevdi edilecektir. Doktrinde, bu madde hükmünün uyuşmazlığın sigorta bedeline inhisar etmesi halinde, TTK.'nun 1268 nci maddesindeki iki yıllık zamanaşımı süresini uzattığı görüşü hakimdir.
SONUÇ : Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacının dayandığı Sigorta Murakabe Kanununun 19 uncu maddesi hükmünün somut olay bakımından tartışılması ve değerlendirilmesi gerekirken, bu nokta üzerinde durulmayarak yazılı şekilde davanın zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına dayanılarak hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu bakımından davacı yararına bozulması gerekmiştir.
|