Mesajı Okuyun
Old 28-07-2011, 15:36   #2
Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, öncelikle umarım yanlış anlamamışımdır. Ancak anladığım kadarı ile;

1. Öncelikle paraları ödeyen "Asıl malik" kanaatimce mülkiyet hakkına sahip olamaz (ki bunların hiç birinin maliklik sıfatı yoktur). Vefat eden "ikinci malik" ile aralarında yaptıkları sözleşmenin gayrimenkul bakımından herhangi bir geçerliliği yoktur. Zira gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olabilmesi ve mülkiyet hakkının iddia edilebilmesi için noterde yapılması gerekirdi.
2. Gayrimenkul bakımından herhangi bir hak doğurmasa da imzalanan belge "borç ikrarı" içerdiğinden adi senet olarak "asıl malik" ödediği paraların iadesini isteyebilir. Bu noktada her ne kadar sebepsiz zenginleşme hükümleri de uygulanabilir olsa da muhtemelen 1 yıllık süre bakımından problem yaratacağından, vefat eden "ikinci malik"in mirasçılarına elinizdeki belgeye dayanarak alacak davası açıp ödenilen miktarı faiziyle talep edebilirsiniz.
3. öte yandan TOKİ ile "Birinci Malik" ve yine "birinci malik"le "ikinci malik" arasında yapılan satım sözleşmeleri (noterde yapılmak şartıyla) gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olacağından bunların ve mirasçılarının gayrimenkulün mülkiyetinin adlarına tescilini isteme hakları vardır. Bu durumda TOKİ ilk hak sahibine, ilk hak sahibi de mirasçılara devir yapacaktır. Sizin müvekkiliniz ise ancak ödediği paranın iadesi noktasında hak sahibidir.

Sorunuz hakkındaki görüşlerim bu şekilde. Kolay gelsin.