 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Av. İlknur Çağın
Vicdan, ahlaki değer yargılarını bir yaptırım gücü olmaksızın korur ve gözetir.
Bunun içindir ki aralarında yeterince fark vardır. |
|
 |
|
 |
|
Stajyer meslektaşımızın isabetli görüşü için kendisini kutluyorum ( Ruhsatını aldı mı acaba?)
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Av.Şehper Ferda DEMİREL
…ahlak, günümüze kadar gelen süre içersinde farklı ülkelere, dinlere, gelenek ve göreneklere, farklı toplum ve yörelere göre değişen kural ve kavramlardan oluşuyor. |
|
 |
|
 |
|
" Kanundan önce yargıç..." ...
Yönetici / Uygulayıcı...
“Kendini bil!”
(Delphi tapınağının girişinde olduğu yazılı kaynaklarda geçen fakat bugün yerinde bulunmayan uyarı/öğüt)
“İlim ilim ilmektir / İlim kendini bilmektir
Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktır”
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
fikirbay
Peki ya, hukukun yasalar eliyle sınırladığı eylemlere/işlemlere, bireysel ahlak anlayışı ile konulmuş ipotekleri nasıl kaldıracağız? Bireyin bireysel ahlak anlayışı, o bireyin hukuk anlayışını da veya diğer bir deyişle "hakimin vicdani kanaati"ni de belirleyen ana unsur değil mi? |
|
 |
|
 |
|
“Hukuk ve Ahlak”
1)Uğranılan bireysel haksızlıklar, hukukçular tarafından pozitif hukuk penceresinden değerlendirilir.
2)Kurallara aykırılığın mihenk taşı; yasalardır.
3)Yasaların içinde - çağdaşlıkla bağdaştığı ölçüde- örf ve adetler; gelenek ve görenekler, ahlaki değerler de vardır.
4)Hüküm; yargıcın ahlak yapısına göre değil! Yargıcın hukuk bilgisine göre eleştirilir.
5)Yargıcın ahlakı, kendi yasasına göre değerlendirilir (bireysel ahlaki ölçülere göre değil!)
Hepinize sevgiler.