|
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen kusur, tazminatlar ve nafaka artırım davası den edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davacı-davalı kocanın davası Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalıdır. Bu madde uyarınca karar verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine göre hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak hükmü temyiz edilmediğinden bu husus maddi yanılgı edilerek tenkitle yetinilmiştir.
2-Koca dan açılan ve reddedilen boşanma davasında, kocanın tam kusurlu olduğu kabul edilmiş ve ret kararı 6.4.2001 günü kesinleşmiştir. Bu red tarihinden sonrada kadının herhangi bir kusurlu davranışı
* Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak * kadın yararına uygun maddi tazminat Bu yönün dikkate alınmaması doğru
Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen * kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak * kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
3-Nafaka artırım davası 2.3.2004; boşanma davası 19.4.2004 tarihinde açılmıştır. Toplanan delillere göre artırım davasının gerekirken "birleşen nafaka davası hakkında verilmesine yer karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Temyiz olunan hükmün 2. ve 3. bentlerde nedenle kadın yararına , peşin harcının yatırana geri ne, iş bu kararın itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak :Corpus
|