Mesajı Okuyun
Old 05-07-2011, 13:14   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Özkan,

Alıntı:
Yazan Av. Hasan Can Özkan
Nevra Hnm. aslında sorum sicil gazetesinde tescil edilen "müdür" sıfatının "mali müdür" sıfatını kapsayıp kapsamadığı yönünde.
Müdür olarak tescil edilen ortak, dönemiminde keşide edilen karşılıksız çekten dolayı cezai sorumluluğu tek başına yüklenmiş midir?

Yanıtınız için teşekkür ederim.

Av. Hasan Can Özkan

Saygılarımla..




Kanun demektedir ki: "...Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür..."

Bildiğiniz üzere limited şirketlerde idare ve temsil yetkisi müdürlerce kullanılmaktadır.

Kimler müdürdür?

TTK m.540: "Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatiyle şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar.

Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir.

Kuruluştan sonra şirkete giren ortaklar, bu hususta umumi heyetin ayrı bir kararı olmadıkça, idare ve temsile mezun ve mecbur değildirler.

Limitet şirketin temsilcileri arasında bir hükmi şahıs bulunduğu takdirde, ancak o hükmi şahıs adına limitet şirketin temsil ve idaresini üzerine almış bulunan hakiki şahıs limitet şirketin temsilcisi olarak tescil ve ilan edilir."

maddesi mucibince:

a- Şirket mukavelesinde veya daha sonraki umumi heyet kararı ile müdür sıfatı ortaklardan bir veya birkaçına bırakılmamışsa; "ortakların hepsi" müdür sıfatını haizdir.

b- Şirket mukavelesinde veya daha sonraki umumi heyet kararı ile müdür sıfatı ortaklardan bir veya birkaçına verilmişse bu kişi/kişiler "müdür"dür. Bu kişi/kişilerin TTK m.541 ( Şirket mukavelesi veya umumi heyet karariyle şirketin idare ve temsili, ortak olmıyan kimselere de bırakılabilir. Bu gibi kimselerin salahiyet ve mesuliyetleri hakkında ortak olan müdürlere ait hükümler tatbik olunur. ) mucibince ortak olmaları da mecburi değildir.

TTK m.542 (Müdürlerin haiz oldukları temsil salahiyetinin şümul ve tahdidi hakkında, anonim şirketin idare meclisine dair olan 321 inci madde hükmü tatbik olunur...) mucibince TTK m.321: "Temsile salahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haizdirler.

Temsil salahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etmez. Ancak temsil salahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen tahditler muteberdir.

Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile selahiyetli olanlardan ikisinin imzası kafidir.

Temsile salahiyetli olanlar tarafından yapılan muamelenin esas mukaveleye veya umumi heyet kararına aykırı olması, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahısların o muameleden dolayı şirkete müracatına mani olamaz.

Temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur."

Bu meyanda: İdare hakkı, şirketin -konusuna giren- işlerin yürütülmesinde, mukavele hükümlerine göre bütün hukuki ve ticari muamelelerin gerektirdiği işlerin yapılması ve kararların alınmasıdır. Temsil hakkı ise; şirketin üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde, şirket konusuna giren her çeşit hukuki muamelenin/işin şirket adına ve şirket unvanını kullanarak yapılabilmesidir.

* Birden fazla müdür olması halinde; idare/yönetim hakkının kullanılması bu kişiler arasında işbölümü ile düzenlenmiş olabilecektir. Temsil konusunda çift imza kuralı getirilmiş olabilir... v.s.

** TTK m.556 ( Şirketin kuruluşuna iştirak edenlerle şirketin idare veya murakabesine memur edilen kimselerin ve tasfiye memurlarının mesuliyeti, cezai mesuliyetler ve şirketin vekaletlerce murakabesi hakkında anonim şirketin bu hususlara mütaallik hükümleri tatbik olunur. ) mucibince inceleyiniz TTK m.324 vd. maddeleri.

Bu açıklamalar ışığında verdiğim linkteki 5941 S.K. m.5 açıklamasına bakalım:
Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
...2- 5941 S.K. m.5/2: "...tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi..." şeklinde olmakla tüzel kişi, -*yönetim organının bir üyesini*-, tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirebilir. Yönetim organının kararıyla belirlenerek TTK m.323 e uygun şekilde tescil edilen bu kişi, tüzel kişiye ait çekin bedelinin sağlanması ve ödenmesi konusunda sınırlandırılamaz tasarruf yetkisini haiz olacaktır...

TTK m.323: "İdare meclisi, şirketi temsile salahiyetli kimseleri, tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirir. Temsil salahiyetine mütaallik kararın noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesi lazımdır."

Somut olayınızda "çeke karşılıksız işleminin yapıldığı tarihte" idare ve temsil yetkisi/sorumluluğu olan müdür sıfatındaki kişi (anlatımınızdan, yönetim kurulu üyelerine dair ayrı bir görevlendirmenin söz konusu olmadığı anlaşılıyor) tüzel kişilikte, "çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi" olarak sorumludur.

P.S: Sayın Av.Hakan Eren'in eklediği şerhi de okumanızda fayda olduğu kanaatiyle:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=11836

Saygılar...