|
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/1602
Karar: 2007/5085
Karar Tarihi: 19.03.2007
GENEL KURULU TOPLANTISININ İPTALİ İSTEMİ - PROJENİN İMAR MEVZUATINA UYGUNLUĞUNUN SAPTANMASI GEREĞİ - DAVANIN BİR AYLIK SÜREYE TABİ OLMAMASI DURUMU - YOKLUĞUN TESPİTİNİ İSTEME ŞARTLARI
ÖZET: Davaya konu genel kurulda davacının, genel kurulda uygulanmaya konulmasına karar verildiğini iddia ettiği projenin imar mevzuatına uygun olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Uygun değilse, davacının kişisel haklarının hukuka aykırı olarak ihlali sonucu doğacağından dava konusu kararların yok hükmünde olacağının gözetilmesi, bu durumda, davanın bir aylık süreye tabi olmadığının muhalefet şerhi gerektirmediğinin usule uygun çağrıya rağmen davacı genel kurula gelmese de yokluğun tespitini isteyebileceğinin dikkate alınması gerekir.
(1163 S. K. m. 51, 53)
Dava: Taraflar arasında görülen davada Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28.11.2005 tarih ve 2004/288-2005/425 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, asıl davada davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin, maliki olduğu dükkanının ön bahçe bölümüne tecavüz eder şekilde yeni bir yapılaşmanın beton alt yapısının hazırlandığını ve işaretlendiğini, işyerinin değerinin ve alanının küçülmesine neden olacak uygulamanın haksız bir tasarruf olduğunu, bu uygulamanın 27.06.2004 tarihli genel kurulun 7-11 numaralı maddelerinde alınan karara dayandığını, kararda 2 nci bir projenin kararının alındığını, toplantıya çağrıda usulsüzlük yapıldığını ileri sürerek, 27.06.2004 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini, birleşen davada ise 30.01.2005 tarihli genel kurul kararında aynı uygulamanın devamına esas kararlar alındığını ileri sürerek, iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve toplanan kanıtlara göre, davacının asıl dava konusu genel kurula usule uygun tebligata rağmen katılmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davaya konu genel kurulu izleyen bir ay içinde dava açılmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Asıl dava ve birleşen davaya konu genel kurulda davacının, genel kurulda uygulanmaya konulmasına karar verildiğini iddia ettiği projenin imar mevzuatına uygun olup olmadığı üzerinde durularak uygun değilse, davacının kişisel haklarının hukuka aykırı olarak ihlali sonucu doğacağından dava konusu kararların yok hükmünde olacağının gözetilmesi, bu durumda, davanın bir aylık süreye tabi olmadığının muhalefet şerhi gerektirmediğinin usule uygun çağrıya rağmen davacı genel kurula gelmese de yokluğun tespitini isteyebileceğinin dikkate alınması gerekirken, bu olasılıklar üzerinde durulmaması ve tartışılmaması doğru olmamıştır.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada ve birleşen davada verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
|