Mesajı Okuyun
Old 26-06-2011, 13:01   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/710
Karar: 2006/1214
Karar Tarihi: 09.02.2006 
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ DAVASI - KREDİ BORCUNA KEFİL OLMA - İHTAR ÇEKİLMEDEN FAİZ TALEP EDİLEMEYECEĞİ İDDİASI - İPOTEK
ÖZET: Alacaklı banka tarafından hesap kat edilerek ihtarname gönderilmiştir. Alacağın muaccel hale gelmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup ayrıca hesabın kalına ilişkin ihtarnamenin borçlu veya kefile tebliği zorunlu değildir. Mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
(2004 S. K. m. 150/ı, 265)
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Karar
M. vekili, müvekkilinin..........Bankası A.Ş.'ne 26.12.1995 tarihli kredi sözleşmesinden
dolayı 100.000.000.000.-TL üzerinden kefil olduğunu, ayrıca ipotek verdiğini, bu nedenle ihtiyati haciz istenemeyeceğini, hesabın katına ilişkin ihtar çekilmediğinden faiz talep edilemeyeceğini ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
...........Bankası A.Ş. vekili, ipoteğin.......Vapurculuk A.Ş.'nin borcunun teminatı olarak verildiğini, kefilin hesap özeti ve kat ihtarına itirazı bulunmadığını belirterek talebin reddini istemiştir.
Mahkemece hesabın katına ilişkin ihtarda kefil M'nin isminin yer almadığı, alacak muaccel hale gelmeden ihtiyati haciz istenemeyeceği gerekçesiyle, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Alacaklı banka tarafından hesap kat edilerek ihtarname gönderilmiştir. Alacağın muaccel hale gelmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup ayrıca hesabın kalına ilişkin ihtarnamenin borçlu veya kefile tebliği zorunlu değildir. Mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 09.02.2006 gününde birliği ile karar verildi.

Yukarıda kararda altı çizili yerde anlatılmak istenen nedir acaba ben altı çizili yerden hiçbirşey anlamadım.Altı çizili yerde ne anlatılmak istendiğini Siz değerli meslektaşlarım görüşlerinize sunmak istiyorum.

Teşekkürler...

Borcun muaccel olması ile borçlunun temerrüde düşmesi farklı şeylerdir. Keza temerrüt faizi ile akdi faiz farklıdır. Borcun vadesi belli ise hesabın kat edilmesi ile birlikte borçlu "akdi faiz" ödemekle yükümlü olur. Akdi faizin işlemesi için hesap kat ihtarının borçluya tebliği gerekmemektedir. Sanıyorum kararda anlatılmak istenen budur.