Mesajı Okuyun
Old 24-06-2011, 13:38   #18
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz

...
Böylece menfi tespit davasını ikame etmeniz sonrasında alacaklı, icra takibine geçmemişse ve buna rağmen siz dava konusu ettiğiniz parayı alacaklıya ödemişseniz; ödediğiniz parayı cebri icra tehdidi altında ödemediğinizden ve kanunda menfi tespit davasının istirdada dönüşmesi haliyle ilgili bir ödeme olmadığından menfi tespit davanız istirdat davasına dönüşmez.

Peki sayın Av.Hakan Eren’in anlattığı olaydaki durum nedir? İcra takibinden önce menfi tespit davası ikame edilmiştir; 3.kişilere (hamillere) para ödenmek zorunda kalınmıştır, para ödendikten sonra da mahkeme, menfi tespit davasını istirdat davasına dönüştürerek sonuçlandırmıştır. Evleviyetle ortada bir icra takibi olmadığından bu davanın adı “istirdat davası” değildir (istirdat davası, bir çeşit sebepsiz zenginleşme davası ise de sebepsiz zenginleşme davasının kendisi değildir).


Sevgili üstadım,

Evet, mahkeme, açmış olduğumuz menfi tespit davası devam ederken dava konusu borcun (icra takibi olmamasına rağmen) ödenmesi sebebiyle davayı istirdata dönüştürdü ve (...-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine...) şeklinde kabul kararı verdi.

Doğru anlamış isem, bunun yanlış olduğunu, ortada bir takip (başta ya da sonda) yokken açılmış menfi tespit davasının istirdada dönüşmemesi gerektiğini savunuyorsunuz.

Peki, böyle bir durumda yani dava devam ederken dava konusu borcun ödenmesi halinde ve mahkeme esas yönünden davacıyı haklı gördüğünde, sizce nasıl bir karar vermeliydi? Davaya menfi tespit olarak devam edip kabul ile yetinerek ödenen paranın iadesi için sessiz mi kalmalıydı? Ya da başka bir çözüm?

Anladığım kadarı ile eleştirileriniz, davanın nitelendirilmesi ile ilgili...

Değerli katkılarınız için açık teşekkürler...