Mesajı Okuyun
Old 20-06-2011, 16:44   #18
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
Sayın Av.Cengiz Aladağ,

Karar verilmeden vekalet ücretinden feragat ile kararda verilen vekalet ücretinden feragatin, farklı düşünülmesi gerekmez mi? Mahkeme kararıyla hükme bağlanmış vekalet ücretinin 164.madde kapsamında avukata ait olduğu açık iken, hatta söz konusu ücretlerin ahzu kabz yetkisi olmadan dahi avukat tarafından tahsili mümkün iken,

söylemlerinizden "başkasına ait hakkın başkası tarafından temlikinin" olabileceği şeklinde bir anlama ulaşmak (mülkiyet hakkının gaspı) ve bu doğrultuda 164.maddesindeki "vekalet ücreti avukata aittir" maddesinin yok sayıldığı düşünmek, inanki hukukçu mantığıma sığdıramadığım bir durum oluşturdu.

Yani, temlik mümkündür, demenize saygı duyuyorum Ama beni düşündüren ve üzen nokta, "avukatındır" denilen ücretin "müvekkilin tasarrufunda olduğu" nun mahkemelerde ve uygulamada olabilirliğidir.

Yazdıklarımı başka noktalara çekmeniz şaşırtıcı. Oysa yalnızca vekalet ücretinden sözediyoruz, mülkiyet hakkından değil.
Sizi üzse de durum bu. Yazdıklarım olması gereken hukuk konusundaki görüşüm değil, olandır. "Avukatlık ücreti avukata aittir" hükmünün avukatla müvekkili arasındaki iç ilişkiyi düzenlediğine dair çok fazla içtihat var (THS arama motorunu kullanarak bulabilirsiniz) ve zaten bu içtihatlar nedeniyle mahkemeler karşı yana yüklenen avukatlık ücretine asil adına hükmediyorlar. Avukatlık Kanunu'ndaki değişiklik sonrası bu avukatlık ücretine avukat adına hükmeden kararların (elbette temyiz edilenlerin) hepsi bozuldu.

Olması gereken hukuk açısından, bu hüküm tamamen kaldırılmalı, avukat avukatlık ücretini yalnızca müvekkilinden almalıdır.