Mesajı Okuyun
Old 20-06-2011, 07:47   #4
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.hasaneser
Cevabınız için teşekkür ederim. Ancak haciz esnasında icra müdürünün süre verdiğini tutanağa belirtmiş olması tefhim yerine geçmez mi? ayrıca muhtıra mı çıkartması gerekiyor.Ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinen ilişkin bildiğiniz bir yargıtay kararı var mı acaba?Sygl
Evet ayrıca tebliğ edilmesi gerekmektedir. Konuyla ilgili kararı ekliyorum saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
Yirmibirinci Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/11107
Karar No: 2007/06531
Tarih: 17.04.2007

İCRA HUKUKU
İSTİHKAK İDDİASI
DAVA AÇMA SÜRESİ
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET:
Alacaklıya 7201 Sayılı Yasaya uygun biçimde tebliğ edilmedikçe, istihkak iddiasıyla ilgili olarak dava açma bildirisi, yasal sonuç doğurmaz. İstihkak davası için gerekli olan yedi günlük süre tebliğinden başlar.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.


KARAR
Uyuşmazlık 3. kişinin İcra İflas Kanununun 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.

Mahkemece icra memurunun hacizde İİK'nın 99. maddesinin uygulanacağına ilişkin kararının (davacının icra memurunun işlemini şikayete ilişkin 25.01.2005 tarihli dilekçe içeriğine göre) 25.01.2005 tarihinde öğrenildiği halde, davanın 7 günlük yasal süre geçtikten sonra 04.02.2005 tarihinde açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

Kartal 2. İcra Müdürlüğünün 14.01.2005 tarihinde yapılan hacizde 3. kişilerin istihkak iddiası üzerine İİK'nın 99. maddesine göre 7 gün içerisinde dava açılması gerektiğine dair muhtırasının alacaklıya 31.01.2005 tarihinde tebliğ edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık dava açılmasına ilişkin hak düşürücü sürenin tebliğ tarihinden itibaren mi yoksa öğrenme tarihinden itibaren mi başlayacağı noktasındadır. Alacaklıya istihkak iddiası ile ilgili olarak dava açılmak üzere süre verilmesine dair muhtıranın 7201 Sayılı Yasaya uygun biçimde tebliğ edilmedikçe hukuki sonuç doğurmayacağı açıktır. Şikayet dilekçesindeki açıklamanın maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan dava açılmak üzere süre verilmesine dair icra müdürlüğü muhtırasının 25.01.2005 tarihinde alacaklıya tebellüğ edildiğine dair dosya içerisinde belge de yoktur. İcra dosyası içerisindeki tebligat parçasına göre dava açma süresine ilişkin muhtıranın 31.01.2005 tarihinde alacaklıya usulünce tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca 04.02.2005 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü ile işin esasına girilmek gerekirken yazılı şekilde süresinden sonra açıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) , temyiz harcının istek halinde davacı (alacaklı)ya iadesine, 17.04.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.