Mesajı Okuyun
Old 17-06-2011, 14:51   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ercan Turgut
merhaba arkadaşlar,elimde bana göre çok ilginç bir konu var sizlerle paylaşmak ve görüşelriniz almak istedim.İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

CMK 141-142 maddesine göre 10 ay haksız yere tutuklu kalmış, müvekkil için beraat kararı kendisine tebliği edildiğii tarihten sonra üç ay içinde Ağır Ceza mahkemesinde 50.000tl lik manevi tazminat davası açtım.İlk olarak manevi açtım, maddi tazminat talep etmemiştim.Çünkü,müvekkil tutuklandığı sırada işsizİispat zor olur diye bir de zaman kaybı omaması açısından,davadan sonra işssiz bile olsa asgari ücretten hesaplama yapılabileceğine dair yargıtay kararı bulunca,ilk celse de (karar tebliğinden itibaren üç aylık süre geçmişti), dilekçemin içeriğinde maddi tazminat olmasına rağmen sonuç kısmında sehven 50.000tl manevi yazmışız,sonuç kısmını 25.000.tl maddi 25.000tl manevi olarak düzelttiyorum diye dilekçe verdim.Bu dilekçeya hazine vekili itiraz etti.İddianın genişletilmesi yasağı uygulansın diye,naip hakim CMK da ıslah olup olmadığını bilmediğini söyledi.Ben de bulamadım.Karar duruşmasında heyet oybirliği ile 7.500tl manevii tazminatın kabulüne maddi tazminat ile ilgili olarak hukuken açılmış bir dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, şeklinde karar verdi.Reis beye bende yeni dava açsam 3 aylık süreyi geçirdiniz der misiniz dedim.Açınca bakarız ama bu eldeki davayı açtığınız tarihte hükmün kesinleştiğini öğrenmiş olabilirsiniz dedi.
Şimdi sorular şunlar;benim ilk celse verdğim düzeltme dilekçes, ıslah yerine geçmez mi (bu arada bu davada harç alınmadı )
Bu davalarda yasada kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliği diyor, zaten bize kesilnleşmiş karar değil beraat kararı tebliğ oldu(22.12.2010 tarihinde) maddi tazminat için ayrı bir dava açabilir miyim?ne dersiniz
CMK da HMUK daki usul kuralları aynen uygulanır mı?
metin biraz fazla oldu,eksik kalan ksısımlara cevaplara ve sorulara göre devam edeceğim.
Herkese şimdiden teşekkür ederim.

*** İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın yer ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır.
*** Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında;
a) Kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen,
b) Kanuni gözaltı süresi içinde hâkim önüne çıkarılmayan,
c) Kanuni hakları hatırlatılmadan veya hatırlatılan haklarından yararlandırılma isteği yerine getirilmeden tutuklanan,
d) Kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen,
e) Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
f) Mahkum olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,
g) Yakalama veya tutuklama nedenleri ve haklarındaki suçlamalar kendilerine, yazıyla veya bunun hemen olanaklı bulunmadığı hâllerde sözle açıklanmayan,
h) Yakalanmaları veya tutuklanmaları yakınlarına bildirilmeyen,
i) Hakkındaki arama kararı ölçüsüz bir şekilde gerçekleştirilen,
j) Eşyasına veya diğer malvarlığı değerlerine, koşulları oluşmadığı halde elkonulan veya korunması için gerekli tedbirler alınmayan ya da eşyası veya diğer malvarlığı değerleri amaç dışı kullanılan veya zamanında geri verilmeyen,
kişiler, maddi ve manevi her türlü zararlarını, Devletten isteyebilirler.
*** Kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerden aşağıda belirtilenler tazminat isteyemezler:
a) Gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler.
b) Tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenler.
c) Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler.
d) Kusur yeteneğinin bulunmaması nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilenler.
e) Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar.
*** Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.
*** Tazminat isteminde bulunan kişinin dilekçesine, açık kimlik ve adresini, zarara uğradığı işlemin ve zararın nitelik ve niceliğini kaydetmesi ve bunların belgelerini eklemesi gereklidir.
*** Dilekçesindeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda mahkeme, eksikliğin bir ay içinde giderilmesini, aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye duyurur. Süresinde eksiği tamamlanmayan dilekçe, mahkemece, itiraz yolu açık olmak üzere reddolunur.
*** Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra yeterliliğini belirlediği dilekçe ve eki belgelerin bir örneğini Devlet Hazinesi'nin kendi yargı çevresindeki temsilcisine tebliğ ederek, varsa beyan ve itirazlarını onbeş gün içinde yazılı olarak bildirmesini ister.
*** İstemin ve ispat belgelerinin değerlendirilmesinde ve tazminat hukukunun genel prensiplerine göre verilecek tazminat miktarının saptanmasında mahkeme gerekli gördüğü her türlü araştırmayı yapmaya veya hâkimlerinden birine yaptırmaya yetkilidir.
*** Mahkeme, kararını duruşmalı olarak verir. İstemde bulunan ile Hazine temsilcisi, açıklamalı çağrı kâğıdı tebliğine rağmen gelmezlerse, yokluklarında karar verilebilir.
*** Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı sonradan kaldırılarak, hakkında kamu davası açılan ve mahkum edilenlerle, yargılamanın aleyhte yenilenmesiyle beraat kararı kaldırılıp mahkum edilenlere ödenmiş tazminatların mahkumiyet süresine ilişkin kısmı, Cumhuriyet Savcısı'nın yazılı istemi ile aynı mahkemeden alınacak kararla kamu alacaklarının tahsiline ilişkin mevzuat hükümleri uygulanarak geri alınır. Bu karara itiraz edilebilir.
*** Devlet, ödediği tazminattan dolayı, koruma tedbiriyle ilgili olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanan kamu görevlilerine rücu eder.
*** İftira konusunu oluşturan suç veya yalan tanıklık nedeniyle gözaltına alınma ve tutuklama halinde; Devlet, iftira eden veya yalan tanıklıkta bulunan kişiye de rücu eder.

Teşekkürler...