09-06-2011, 11:40
|
#2
|
|
Meslektaşım ; müvekkiliniz yargılanmış , hakkında verilen hüküm usülsüz tebliğ edilmiş ve işbu sebeple karardan haberdar olunamadığı için karar temyiz edilememiş ve kesinleşmiş.Şimdi ise savcılıktan davetiye gelmiş ve bu surette haberiniz olmuş galiba !
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
Esas: 2010/17559
Karar: 2010/23865
Tarih: 15.07.2010
KARAR METNİ:
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.01.2007 gün ve 3-9 esas 2007/18 kararında belirtildiği üzere; 5271 s. CMK. nın 232 / 6 ve 34 / 2. maddeleri ve 1412 s. CMUK’nun 310.maddesine göre gereğince kararda kanun yoluna başvuru süresinin başlangıcı, başvuru şekli ve merciinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, kararda kanun yoluna başvuru süresinin başlangıcı, başvuru şekli ve merciinin gösterilmemesi karşısında sanığın yanıltıldığı ve ayrıca yokluğunda verilen hükmün sanığa 7201 s. Tebligat Yasasının 21.maddesindeki usulü uygun biçimde tebliğ edilmediği anlaşılmakla; 5271 S. CMK.nun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda yasa yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanık müdafiinin haklarını ortadan kaldırmayacağından 31.08.2009 tarihli eski hale getirme dilekçesi, temyiz dilekçesi olarak kabulü ile temyiz itirazının da süresinde olduğu ve kararın henüz kesinleşmediği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 5271 S. CMK.’nun 231.maddesindeki koşullarının oluşup oluşmadığı hususu değerlendirilerek, şartları oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ait karara hükmün gerekçesi içinde yer verilmiş olması karşısında ayrıca hükmün esasını oluşturan kısa kararda da bu hususa yer verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki (3) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Dosya içindeki 12.05.2007, 04.08.2007 ve 06.08.2007 günlü kaçak elektrik tesbit tutanaklarına göre sanık hakkında sayaçsız elektrik kullandığı gerekçesiyle birden fazla suç tutanağının düzenlendiği ancak iddianamede yalnızca 06.08.2007 günlü suç tutanağına konu eylem hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmakla; sair suç tutanakları ile ilgili açılmış bir dava bulunup bulunmadığı hususu araştırılıp, gerektiğinde birleştirme kararı verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
2-29.05.2008 günlü duruşmada sanığın talebi üzerine yakınan kurumun zararını gidermek üzere kaçak elektrik bedelini ödemesi için süre verildiği halde, takip eden oturumda ödeme hususu araştırılarak, sonucuna göre 5237 S. TCK.’nun 168.maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi, ayrıca sabıkasına konu ilamların kanuni engel teşkil etmediği anlaşılmakla; 5271 S. CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (a), (b), (c) bentlerinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı hususu değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuk durumunun tayin ve takdiri gerekirken sanığın yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkemede oluşan kanaatin dayanağı açıklanmadan yazılı biçimde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istek gibi BOZULMASINA, 15.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Corpus
[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]
|