Mesajı Okuyun
Old 31-05-2011, 15:24   #4
tiryakim

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Dördüncü Hukuk Dairesi
Esas No : 1999/971
Karar No : 1999/4378
Tarih : 13.5.1999
DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( Üç Ay İçinde Yenilenmeyen Davanın Açılmamış Sayılması İçin Mahkemece Karar Verilmesi Gereği - Derdestlik İtirazının Kabulü )
İŞLEMDEN KALDIRILAN DOSYANIN ÜÇ AY İÇİNDE YENİLENMEMİŞ OLMASI ( Mahkemece Karar Verilmemişse Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilemeyeceği - Derdestlik İtirazının Kabulü )
DERDESTLİK İTİRAZININ KABULÜ ( İşlemden Kaldırılan Dosyanın Üç Ay İçinde Yenilenmemesiyle Davanın Kendiliğinden Açılmamış Sayılamayacağı )
ÜÇ AY İÇİNDE YENİLENMEYEN İŞLEMDEN KALDIRILMIŞ DAVA ( Açılmamış Sayılması İçin Mahkemece Karar Verilmesi Gereği - Derdestlik İtirazının Kabulü Gereği )
TAKİPSİZ BIRAKILAN DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( Üç Ay İçinde Yenilenmemesi Halinde Açılmamış Sayılması İçin Mahkemece Karar Verilmesi Gereği - Derdestlik İtirazının Kabulü Gereği )



ÖZET :

Davacı şirket tarafından davalı Mehmet Nebi D. aleyhine açılan davanın ( 1994/301 esas sayılı ) 23.9.1996 tarihinde HUMK.nun 409. maddesi gereğince "açılmamış sayılmasına" karar ( 1996/262 karar sayılı ) verildiği, fakat kesinleşmediği nedeniyle, bu davada aynı kişi aleyhine yeniden dava açıldığından yapılan derdestlik itirazı üzerine mahkemece itiraz kabul edilerek bu kez HUMK.nun 194. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Derdestlik, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık süre ile sınırlı olmalı ve bu süre hak düşürücü nitelikte kabul edilmelidir. İşlemden kaldırılan dava, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren koşulların salt doğumu ile derdestlik niteliğini ve zamanaşımını kesme etkisini kendiliğinden kaybeder. Bu durumda, davanın esasının incelenmesi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek davanın derdestlik nedeniyle ve HUMK. 194. maddesi gereğince eldeki davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığından yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.


DAVA :

Davacı B..... Ltd.Şti. vekili Avukat Necati Karaman tarafından, davalı Mehmet Nebi D. ve arkadaşları aleyhine 29.5.1998 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın HUMK'nun 194. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen 29.9.1998 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 13.5.1999 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.


KARAR :

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13.5.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY AÇIKLAMASI

Davacı şirket tarafından davalı Mehmet Nebi D. aleyhine açılan davanın ( 1994/301 esas sayılı ) 23.9.1996 tarihinde HUMK.nun 409. maddesi gereğince "açılmamış sayılmasına" karar ( 1996/262 karar sayılı ) verildiği, fakat kesinleşmediği nedeniyle, bu davada aynı kişi aleyhine yeniden dava açıldığından yapılan derdestlik itirazı üzerine mahkemece itiraz kabul edilerek bu kez HUMK.nun 194. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Somut olayda olduğu gibi; takipsizlik nedeniyle dosyanın ( davanın ) işlemden kaldırıldıktan sonra üç ( 3 ) ay içinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinde, kararın tebliğe verilip kesinleştirilmemesi sebebiyle derdest sayılıp sayılmayacağı uygulama alanında tartışılmalıdır.

Davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar, temyizi kabil niteliktedir. Ancak, derdestlik yönünden kararın temyiz edilerek ya da edilmeden kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. HUMK.nun 409. maddesinde güdülen amaç, davaların takip edilmemesini, dolayısıyla sürüncemede kalmasını önlemektir. Bu itibarla, davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 ( üç ) ay içinde yenilenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin oluşan tüm yasal hüküm ve sonuçlar başka bir işleme bağlı olmadan ( yani karar verilip yazılmasa bile ) doğrudan doğruya yürürlük kazanır.

Bu nedenle, derdestlik, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 aylık süre ile sınırlı olmalıdır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olarak kabul edilmelidir. İşlemden kaldırılan dava, davanın açılmamış sayılmasını gerektiren koşulların salt doğumu ile derdestlik niteliğini ve zamanaşımını kesme etkisini kendiliğinden kaybeder. ( Y.HGK. 18.9.1996 tarihli ve 1996/19-461 esas. 1996/607 karar sayılı kararı )

Bu durumda, davanın esasının incelenmesi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek davanın derdestlik nedeniyle ve HUMK. 194. maddesi gereğince eldeki davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığından yerel mahkeme kararı bozulmalıdır. Sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum.