30-05-2011, 09:09
|
#11
|
|
1.Gerçek kişi ?
2.Tüzelkişi ?
3.İmalatçı/İthalatçı/Satıcı firma? Satış temsilcisi ?
4.Satış sözleşmesi = Satıcı unvanı / kaşesi?
Zarar gören: Kamu kurumu
Zarar veren: Bir yayınevine bağlı olarak çalışan(ya da çalıştığını söyleyen kişiler)
Olay: Bu kişilerin kapı kapı dolaşıp kitap satması ve bu satış sırasında kamu kurumunun adını kullanması, bu kamu kurumu ile bağlantılı çalıştıklarını söylemeleri
Zarar: Kurumun bu olaylar nedeniyle, dile getirilen şikayetler yüzünden itibarının zedelenmesi
Aradığım çözüm: Bu kişiler yada yayınevi hakkında yapılan işlemler nedeniyle suç duyurusunda bulunmak,
Çözümde karşılasılan sorun: Dayanak madde TCK'nın dolandırıcılığa ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi( bunu aldığım cevaplara ve yaptığım araştırmalara dayanarak söylüyorum) ve Yargıtay kararlarında da bu şekilde açılan davaların kurumun doğrudan zararının olmaması gerekçesiyle reddedilmesi, açılmış olan davalara katılma taleplerinin de aynı gerekçe ile reddedilmesi.
Kafamı karıştıran durum: 'Nüfuz Ticareti' Eski kanundaki ayrıca düzenlenmesi durumuna karşın Yeni Kanunda dolandırıcılık hükümleri içinde mi yer alıyor ve eğer öyleyse Yargıtay neden bu hükümlere dayanarak açılan davaları reddediyor?
Ve en nihayetinde Bir kamu kurumu internetten yada gazeteden birilerinin kendi adını kullanarak işlemler( dolandırıcılık olabilir ya da kurumun itibarına zarar verecek başka bir davaranış olabilir burada işlemin niteliğinin çok önemli olmadığını düşünüyorum) yaptıgını ve bunun itibarına, güvenilirliğine zarar verdiğini görürse aynı yayınlar yoluyla kendisinin bu kişilerle hiç bir ilgisinin olmadığını duyurmasının yanında ve hukuk davaları bir yana bu kişilerin cezai sorumluluğuna gidilebilmesi için ne yapmalı?
Not: Kişiler işledikleri suç sırasında Kuruma ait hiç bir işaret, mühür vs kullanmıyor sadece şu kurumla bağlantılı çalışıyoruz diyorlar.
Sabrınıza sonsuz teşekkürler..
|