Alıntı: Yazan av.ismailcelik Devam eden tasarrufun iptali davasında davalı vekiliyiz,taşınmaz borçlu-davalıdan 2. davalıya,diğer davalıdan da bizim müvekkile geçmiş. Herşey lehimize giderken ve artık dava reddedilecek diye düşünürken davacı vekili bizim müvekkilin eşi ile borçlu-davalının eşinin teyze çocukları(kuzen) olduğunu iddia etmeye başladı ve nüfus kayıtlarının celbedilmesini talep etti,biz bu husus davanın genişletilmesi mahiyetindedir muvafakatımız yoktur desek de hakim talebi kabul etti .Bu hısımlık İİK 278 'de sayılan hallere girer mi ? Girse bile zaten biz ödemelerimizi ispatlıyoruz, 5000 nüfuslu küçük bir ilçede görülen bu davada ilçede yaşayan birçok kişinin birbiriyle uzaktan da olsa bir şekilde bağı olduğunu (ki şehir merkezi 2000 kişi ancak yaşıyor gördüğüm kadarıyla,yani o kadar küçük) iddia etsem hakim salt hısımlıktan davanın kabulüne karar verebilir mi?

İİK 278'e göre 3 üncü derece sıhri hısımlar dahil, ivazlı tasarruflar iptale tabidir. Sizce teyze çocukları kaçıncı dereceden hısımdır?