 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan av.yağmur deniz |
 |
|
|
|
|
|
|
Kadir Bey öncelikle teşekkür ederim.tapu baştan beri yok ancak müvekkil orman arazisi olduğunu bilmediğini, satıcı tapuyu aldığı zaman devredeceğine güvendiğini söylüyor ve harici satışla alıyor.Yanda eşinin de tapulu parseli olduğu için o an ölçüm yaptırmıyor ve tapu verileceğine güveniyor.Ancak şimdi ormana ait olduğu ortaya çıkıyor ve el çektiriliyor.herhalükarda sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası açabilir miyim.Müvekkilin durumu bilmesi karşı tarafın sebepsiz zenginleşmesine olanak sağlar mı?iyiniyet aranır mı?
|
|
 |
|
 |
|
Bu tür bir durumda, "biz bunu bilmiyorduk" demek "iyiniyet" göstergesi olarak kabul edilemez. kaldı ki, sebepsiz zenginleşme davası açmak için iyiniyetlilik de aranmaz.
Burada tabiki sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak dava açılıp, rayiç bedeli talep edebilirsiniz. Ancak önemli iki durum var; öncelikle bunun cevabını bulmak gerekiyor;
1- Zamanaşımı süresi dolmuş mu? (10 yıllık süre)
2- Zamanaşımı süresinin başlangıcı ne? (sözleşme tarihi mi, dava tarihi mi)
Şimdi bunlara çözüm bulmamız gerekiyor. Gerisi kolay.
Şahsi fikrimi söyleyeceğim. Bu anlamda kesin olduğu savında değilim.
KANAATİMCE; Harici satışa dayalı taşınmaz satışlarında, Yargıtay'ın sıkca belirttiği hatta Yargıtay İçtihatı Birleştirme kararına atıfta bulunularak verilen kararlarda; taşınmazın üzerinde feragın ortadan kalkıp da alıcının ümidinin sona erdiği an, zamanaşımı başlangıç anıdır. yani, yaptığınız tüm cabalara rağmen taşınmaz size tescil (devir) edilmez ise bu tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi başlar.
Sayın meslektaşım, tapu kapsamına baktığımızda baştan beri kendisine ait olmayan bir taşınmazın davalı tarafından davacıya satış durumu söz konusudur. Bu anlamda ferag durumunun ortadan kalkma tarihi, sözleşmenin yapıldığı tarih olarak kabulü gerekir ki, bu da 10 yıllık zamanaşımı süresinin (BK 125.madde kapsamında) dolduğunu göstermektedir. Buradaki asıl sıkıntının olmayan bir mülkiyetin getirdiği dıkıntıdır. Davalıya ait olsa idi, zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı devam eder derdim. hatta olmadı ihtar çekin derdim.
Ama yine de ille de dava açılacak ise, davalıya ihtar çekerek edim borcunun yerine getirmesi için makul bir süre verip tapuya feraga çağırın. Aksi halde sözleşmeye son vereceğinizi belirtin.