Mesajı Okuyun
Old 20-05-2011, 20:40   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/1499
Karar: 2010/3944
Karar Tarihi: 27.04.2010

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - DAVACININ DAVASI SABİT OLMASI HALİNDE TASARRUFUN ALACAKLI DAVACININ ASIL ALACAK VE FERİLERİ İLE BİRLİKTE TAHSİLİNE İMKAN VERECEK BİÇİMDE İPTAL EDİLMESİNE KARAR VERİLECEK OLMASI - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Dava tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda davacının davası sabit olduğu takdirde tasarrufun alacaklı davacının asıl alacak ve ferileri ile birlikte tahsiline imkan verecek biçimde iptal edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği durumda yalnızca asıl alacak ile sınırlı olarak tasarrufun iptal edilmesine karar verilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

(2004 S. K. m. 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284) (1086 S. K. m. 438)

Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekillerince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.4.2010 Salı günü davacı Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası AŞ vekili Avukat Alper Aldıkaçtı ile davalılar Sevinç İnönü ve Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı vekili Avukat İ. Güneş Gürseler geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili davalılardan S. İ.’nün müvekkiline olan borcu sebebiyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ilişkin taşınmazları sair davalı Vakfa bağışladığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini istemişlerdir.

Borcun tasarruf gününden sonra doğması sebebiyle davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca ‘borcun tasarruf gününden önce doğması sebebiyle mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği’ gerekçesiyle verilen bozma kararı üzerine mahkemece İİK’nun 280. maddesi uyarınca davanın kabulüne ve yapılan tasarrufların davacının alacağı ile sınırlı olarak iptal edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 5411 s. Bankacılık Yasası’nın 13. maddesi uyarınca davacı bankanın açtığı tasarrufun iptali davalarında aciz vesikasının aranmamasına, yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olması sebebiyle İİK’nun 278. maddesi uyarınca iptale tabi olmasına ve kararda yazılı sair gerekçelere göre davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda davacının davası sabit olduğu takdirde tasarrufun alacaklı davacının asıl alacak ve ferileri ile birlikte tahsiline imkan verecek biçimde iptal edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği durumda yalnızca asıl alacak ile sınırlı olarak tasarrufun iptal edilmesine karar verilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

Sonuç: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının Reddine, (2) no.lu bentte açıklanan davacı vekilinin temyiz yönünden hüküm fıkrasının birinci bendinin 5. satırındaki <davacının alacağı olan 265.551.346.046.-TL (eski TL) 265.551.00.-TL’sı (yeni TL)sı ile sınırlı olmak üzere İPTALİNE> tümcesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine <davacının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptaline> tümcesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 750,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil edilen davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 12.035,62 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 27.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları