Mesajı Okuyun
Old 20-05-2011, 19:20   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Kamu Bankaları Tasarrufun İptali Davası Açarken Aciz vesikası Alması gerekli midir ?

Yargıtay kararları ışığında değerli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkürler...


T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/1079

K. 2007/2553

T. 19.7.2007

• TASARRUFUN İPTALİ ( Kamu Bankalarının da Aciz Belgesi Olmadan Tasarrufun İptali Davalarını Açabilecekleri Bankacılık Kanununun Geçici 16. Maddesinde de Bu Değişikliğin Makable Şamil ( Geçmişe Yürüyeceği ) Olacağının Öngörüldüğü )

• ACİZ BELGESİ ( Tasarrufun İptali - Kamu Bankalarının da Aciz Belgesi Olmadan Tasarrufun İptali Davalarını Açabilecekleri Bankacılık Kanununun Geçici 16. Maddesinde de Bu Değişikliğin Makable Şamil ( Geçmişe Yürüyeceği ) Olacağının Öngörüldüğü )

• USULİ KAZANILMIŞ HAK ( Mahkemenin Aciz Belgesi Olmadan Davacı Bankanın Dava Açamayacağı Gerekçesiyle Bozulduğu - Bozmaya Uyulmuş İse de Maddi Yanılgıya Dayalı Olan Bozma İlamı Lehine Olan Davalı Taraf Yönünden Doğurmadığı )

• MADDİ YANILGI SONUCU BOZMAYA UYMA ( Mahkemenin Aciz Belgesi Olmadan Davacı Bankanın Dava Açamayacağı Gerekçesiyle Bozulduğu - Bozmaya Uyulmuş İse de Maddi Yanılgıya Dayalı Olan Bozma İlamı Lehine Olan Davalı Taraf Yönünden Usulü Kazanılmış Hak Doğurmadığı )

2004/m.105, 143, 277

4389/m.14

5411/m.140 Geç.13,Geç.16

ÖZET : Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde geçici ( İİY 105 md ) ya da kat’i ( İİY 143. md ) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda mahkemenin bankacılık yasasına göre davacı bankanın aciz belgesi olmadan iş bu davayı açabileceğine dair Yüksek 15. Hukuk Dairesince aciz belgesi olmadan davacı bankanın dava açamayacağı gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece de bozmaya uyulmuş ise de maddi yanılgıya dayalı olan bozma ilamı lehine olan davalı taraf yönünden usulü kazanılmış hak doğurmaz.

5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 13. maddesinde kamu bankalarının da aciz belgesi olmadan tasarrufun iptali davalarını açabilecekleri geçici 16. maddesinde de bu değişikliğin makable Şamil ( geçmişe yürüyeceği ) olacağı öngörülmüştür. Bu durumda davanın ön şartı olan geçici veya kesin aciz belgesi bulunması zorunluluğu ortadan kaldırıldığından davanın esası incelenip hüküm tesis olunmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle: 4389 sayılı Bankacılık Yasasının değişik 14/5 maddesinde yer olan aciz belgesi aranmayacağına ilişkin hükmün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun banka yöneticileri hakkında açtığı tasarrufun iptali davalarında uygulanacağı diğer kişiler aleyhine açılan iptal davalarında aciz belgesinin aranması 21.01.2002 tarihli haciz tutanağının geçici veya kesin aciz vesika niteliğinde olmadığının kabul edilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde geçici ( İİY 105 md ) ya da kat’i ( İİY 143. md ) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda mahkemenin bankacılık yasasına göre davacı bankanın aciz belgesi olmadan işbu davayı açabileceğine dair 17.06.2005 günlü hükmü Yüksek 15. Hukuk Dairesince aciz belgesi olmadan davacı bankanın dava açamayacağı gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece de bozmaya uyulmuş ise de maddi yanılgıya dayalı olan bozma ilamı lehine olan davalı taraf yönünden usulü kazanılmış hak doğurmaz. Diğer yandan 19.10.2005 tarihinde kabul edilen ve 1.11.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 13. maddesinde kamu bankalarının da aciz belgesi olmadan tasarrufun iptali davalarını açabilecekleri geçici 16. maddesinde de bu değişikliğin makable Şamil ( geçmişe yürüyeceği ) olacağı öngörülmüştür. Bu durumda davanın ön şartı olan geçici veya kesin aciz belgesi bulunması zorunluluğu ortadan kaldırıldığından davanın esası incelenip hüküm tesis olunmalıdır.

Kabule göre de dava şartı yokluğundan dava red edildiğine göre karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine göre maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 140. maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 19.07.0007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.