Özel eğitim kurumunda öğretmen olarak çalışanlar için aşağıda bir Yargıtay Kararı sunuyorum. Bu konuda benze bir çok karar daha okuduğumu hatırlıyorum.
Esas olarak işin niteliği itibariyle devamlılık arz ettiği durumlarda, art arda 3. kez yapılan belirli süreli iş sözleşmesinde, 3. yıldan itibaren artık sözleşmenin belirsiz hale geldiğini kabul eden Yargıtay, Özel Eğitim Kurumları'nda çalışanlar açısından farklı düşündüğü için kıdem tazminatı taleplerini kabul etmiyor.
Esas No: 1992 / 6571 Karar No: 1992 / 11557
Merci: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Tarih: 20/10/1992
Arka Fonu Kapat(F9) Sözlük(F10)
Özü : SÖZLEŞME SÜRESİ GEÇEN VE SÖZLEŞMEYİ YENİLEMEYECEĞİNİ BİLDİREN ÖZEL OKUL ÖĞRETMENİ, KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANAMAZ.
2172
DAVA : Taraflar arasındaki kıdem tazminatı, ücret ve sosyal hak alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinhde değildir. 2 - 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa göre, öğretmenlerle yapılan birer yıllık sözleşmeler, işin niteliği itibariyle ayrı ayrı süresi belirli sözleşmeler olup, ardı ardına her sene için yapılmış olması bu sözleşmelerin belirsiz süreli sözleşme olduğunu göstermez. Dairemizin ve hukuk Genel Kurulu'nun kararları bu doğrultudadır (YHGK., 1.7.1992 gün ve 1992/9-335 karar). Davacı bir yıllık sürenin bitiminden bir süre önce akti yenilemeyeceğini bildirmiştir. Süresi belirli olan sözleşme sürenin bitiminde kendiliğinden sona erer ve işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. Zira bu durum İş Kanununun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatını gerektirecek hallerden değildir. O halde kıdem tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekir. 3 - 625 sayılı Kanunda, bazı konularda Özel Okullar ile Özel Dersaneler ayrımı yapılmıştır. Anılan Kanunun 33. maddesinde Özel Okullarda Yöneticilik ve Eğitim-Öğretim hizmeti yapanların dengi Resmi Okullarda ödenen aylık ve Sosyal Yardım kapsamındaki ek ödemelerden yararlanacakları belirtilmiştir. Özel dersaneler için bu ödemeler öngörülmemiştir. Bu husus gözönünde tutulmaksızın dersanede öğretmen olarak görev yapan davacı için dengi Resmi Okullarda ödenen Sosyal Yardımlar'a karar verilmiş olması doğru değildir. 4 - 625 sayılı Kanunun 35. maddesindeki geç ödemeden dolayı aylık ücretin % 1 fazlasıyla ödenmesi zorunluluğuna ilişkin hüküm Özel Öğretim Kurumlarını kapsamaktadır. Dersanede, Özel Öğretim Kurumu kavramı içinde olduğundan buradaki % 1 fazlasıyla ödeme, dersane öğretmenlerine de uygulama olanağına sahiptir. Yine 35. maddede, bu % 1 fazlasıyla ödemenin aylık ücret için söz konusu olduğu görülmektedir. Buna göre ödenmeyen aylık ücretler ile ek ders ücretlerine % 1 fazla ödemenin uygulanması doğrudur. Ancak, niteliği itibariyle % 1 fazla ödeme ücret ve ek ders ücretinin brütü üzerinden, değil net miktarları üzerinden hesaplanması gerekir. 5 - 35. maddede öngörülen % 1 fazla ödeme faiz niteliğinde değildir. Bu nedenle dava tarihinden sonrası için % 1 fazla ödemeye karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 250.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi. ******
( Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 1992/6571, K. 1992/11557, T. 20/10/1992 -
www.hukukturk.com )