Mesajı Okuyun
Old 13-05-2011, 14:38   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MTL
Değerli meslektaşlarım,

X şirketi tarafından Y şirketine karşı takip yapılmış ve kesinleştirilmiş. X şirketinin alacağından dolayı müvekkil şirkette haciz yapıldı. Bende 3. kişi şirket vekili olarak istihkak beyanlarımı geçtim. İİK 99'a göre alacaklı taraf dava açacak. Ancak dosyayı incelerken tebligatın açık bir şekilde usulüne aykırı yapılmış olduğunu gördüm. Şimdi kural olarak usulsüz tebligatta şikayet hakkı borçluya tanınmıştır. Ancak, müvekkil şirkette haczi yapıldığı için tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayet hakkımız doğmuş sayılır mı? Bu konuda açık bir hüküm bulamadım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler


Çok ince bir soru. Öncelikle y şirketine dava açtımayı neden düşünmüyorsunuz? Gerçekten ilginiz yok ve tanımıyorsanız problem değil ama irtibatınız varsa risk almayın, onlara açtırın.

İkincisi, sadece tebligatın usulsüzlüğü konusunda tespit davası açılamaz. Yani o tebligata bağlı bir hakkınızın engellenmesi lazım. Örnek 7 ödeme emrinin tebliği usulsüz ise tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte icra dosyasına da itiraz etmelisiniz. Ya da örnek 10 ödeme emrinin tebliği usulsüz ise yine yasal süresinde diğer şikayetlerinizi de bildirir dava açmalısınız.

Bu hatırlatmalardan sonra asıl sorunun özüne gelirsek;Teknik açıdan ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin dava "icra mahkemesine şikayet" olarak nitelendirilmektedir. Şikayet hakkı ise prosedüre göre alacaklı ve borçlu yanında hukuki menfaati bulunan 3. kişilere veya onların külli ve cüzi haleflerine de tanınmıştır. Örneğin pey süren katılımcıya ihalenin feshini şikayet etme hakkı tanınmıştır. Takip işlemi olan tebligatın usulsüzlüğünden hukuki menfaati olumsuz yönde etkilenen 3. şahsın da, tebligatın usulsüzlüğünü şikayet yolu ile icra mahkemesinden isteyebileceğini düşünüyorum