Mesajı Okuyun
Old 11-05-2011, 09:23   #1
Av.Sezer Yiğit

 
Varsayılan İnsan Hakları Mahkemesi ve 221 sayılı kanun

Sayın meslektaşlarım,
Benim sizlere danışmak istediğim husus aslında temelde İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmadan önce iç hukuk yollarının tüketilmesine ilişkin.
Sitemizde de yer alan bir makalede (linkini daha sonra vericeğim) okuduğum üzere İnsan Hakları Mahkemesi, iç hukuk yollarının tüketilmesine ilişkin kuralı mümkün olduğu kadar esnek bir uygulama olarak kabul ettiğini beyan ediyor. Hatta yine bu hususla ilgili bazı örneklere diğer makalelerde de rastladım.
Benim merak ettiğim husus şu:

* Eğer iç hukukta bizim aleyhimize olacak şekilde yerleşmiş bir içtihat varsa

* Dahası, aynı konuyla ilgili olarak uygulamasının insan haklarına aykırı olduğunu düşündüğümüz, yürürlükte bir kanun varsa

* Hatta ve hatta dava konusu yerle ilgili diğer hissedarların açtığı ve reddedilmiş olan bir dava varsa

Bu durumda bizim yine iç hukuk yollarını tükettikten sonra mı AİHM'ne başvurmamız gerekmektedir. Yukarıdaki durumlara dayanarak direk bir başvuru yapsak başvurumuz reddedilir mi bunun merakı içindeyim. Zira başlıktan da anlaşılacağı üzere başvuru yapmak istediğimiz husus 221 sayılı kanuna göre idarece el atılıp kamulaştırılmış sayılmış yerler. Zira bu konuyla ilgili hem (mülkiyet hakkına aykırı olduğunu düşündüğüm) kanun halen yürürlükte, hem yerleşmiş ve aleyhe içtihatlar var. Bu durumda ben hem zamandan tasarruf etmek hemde müvekkillerimi boşuna bilirkişi ve mahkeme masraflarını altına sokmak istemiyorum. Konuyla ilgili fikirlerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.