Mesajı Okuyun
Old 04-05-2011, 06:55   #18
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yargıtay Ceza Genel Kurulu - içtihat değişikliği

Sedat Ergin, Hürriyet, 04.05.2011
(Yazı özetlenerek aktarılmıştır).

"Birinci derece mahkemenin mahkumiyet kararından sonraki ikinci aşama, yani Yargıtay’da temyiz dönemi tutukluluk süresinin içinde mi yoksa dışında mı değerlendirilmelidir?

...sanık hangi noktada “tutuklu” olmaktan çıkıp “hükümlü” haline gelir?
Mahkeme kararıyla mı, Yargıtay kararıyla mı?


Birinci şıkta, temyiz süresi tutukluluğun içinde değerlendirildiğinde, cinayet işledikten sonra yargılanan ve mahkeme tarafından 40 yıl hapis cezasına mahkum edilen bir cani, Yargıtay’ın nihai kararını beklerken buradaki işlemin uzaması sonucu tutukluluktaki beşinci yılını doldurursa, otomatik olarak serbest bırakılması gerekiyor.

Ama Yargıtay aşaması tutukluluğun dışında sayılırsa, bu caninin cezaevinde kaldığı süre 5 yıl geçse bile tutukluluğu devam ediyor. Yargıtay kararını ne zaman verirse versin, tutukluluk durumu bundan etkilenmiyor.

AİHM’nin içtihadı da temyiz süresinin tutukluluk süresi ne sayılmayacağı yönünde şekillenmiş.

Gelgelelim Yargıtay AİHM’nin bu konudaki kararlarına itibar etmemiş.

Buradaki ilginç bir durum, Yargıtay’ın ceza dairelerinin de hangi yorumun esas alınacağı konusunda kendi içlerinde de bölünmüş olmasıydı.
Örneğin 11’inci Ceza Dairesi AİHM içtihadına uygun hareket edip hiçbir sanığı bırakmazken, 9’uncu Ceza Dairesi farklı bir yorumla Hizbullahçıları serbest bırakabildi. Ancak belirtelim ki, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun içtihadı da 9’uncu Ceza Dairesi’nin yorumu yönündeydi.

Geçenlerde yeni seçilen üyelerin de katılımıyla toplanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bu konuyu ciddi bir şekilde tartıştı ve son derece kritik bir oylama sonucunda temyiz süresinin “tutukluluktan sayılması” görüşü terk edilerek, “tutukluluktan sayılmaması” görüşü benimsendi.

Bu karar Yargıtay’ın AİHM içtihadıyla uyumlu bir çizgiye gelmesi bakımından büyük bir önem taşıyor. Ancak kararın 15 ‘hayır’ oyuna karşı 16 ‘evet’ oyuyla alınması ceza daireleri içinde bu konuda büyük bir bölünmenin hâlâ sürmekte olduğunu gösteriyor."