|
Sayın Hulusi METİN,
Öncelikle zaman ayırdığınız ve bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler
Yargıtay 3.HD.nin yeni tarihli 09.03.2009 tarih ve 2009/316 esas sayılı kararında adli yargı görevli denmiş ve gömrevsizlik kararı bozulmuş,ben o karara dayanmak istemişştim.Karar şöyle
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2009/316
Karar No.
2009/3707
Tarihi
09.03.2009
İLGİLİ MEVZUAT
1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/1
2577-İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU ( İYUK )/2
KAVRAMLAR
KASITLI OLARAK SU VERİLMEMESİ NEDENİYLE TAZMİNAT
HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT
HİZMET KUSURU
GÖREV
ÖZET
İDARİ DAVALARIN NE ŞEKİLDE AÇILACAĞINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER VE GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMEKLE İDARE MAHKEMESİNDE DAVA AÇILMIŞ OLMAYACAĞI GÖZETİLMEDEN, MAHKEMECE DOSYANIN İDARE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE KARAR VERİLMESİ DE BENİMSEME BİÇİMİ YÖNÜNDEN BOZMA NEDENİDİR
Dava, davalı kurum tarafından davacıya kasıtlı olarak su verilmemesi nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece idari yargıya görevsizlik ve gönderme kararı verilmiştir.
KARAR : Sulama birlikleri 5355 sayılı kanun hükümleri uyarınca kamu tüzel kişisi ( kurumu ) olup, kamu kurumu tarafından yapılmış tesislere bakma, tesisleri kullanma görevi ve yükümlülüğü kamu gücüne ve kamu yasalarına dayanmaktadır. Bu tesislere yeterince bakılmamış olması itibariyle hizmet kusuruna dayanan tazminat istemlerinin idari yargıda görülmesi gerekir. Ancak somut olayda; davacının, diğer köylülere sulama suyu verilirken kendisine sulama suyu verilmemesinin kasıtlı olduğunu ileri sürmesi; davalının su borcu bulunması nedeniyle davacıya sulama suyunun verilmediğinin savunması, zararın davalıya ait kanal ve tesislerin bakımı ile ilgisinin bulunmaması ve dava dilekçesindeki açıklamaların hukuki değerlendirmesi gözetildiğinde; davanın hizmet kusurundan değil haksız eylemden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Haksız eylem nedeniyle davalının sorumluluğu istendiği gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken mahkemece görevsizlik kararı verilmesi bozma nedenidir.
Öte yandan idari davaların ne şekilde açılacağına ilişkin düzenlemeler ve görevsizlik kararı verilmekle idare mahkemesinde dava açılmış olmayacağı gözetilmeden, mahkemece dosyanın idare mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi de benimseme biçimi yönünden bozma nedenidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. m. 428 gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
ANcak, İdari Yargının görevli olduğunu var sayarsak,
arada hiç bir çiftçiyle imzalanmış sözleşme bulunmamasına,
Müvekkilin yazılı başvurusuna, sözleşme imzalamanız gerekir diye bir yanıt verilmemiş olmasına rağmen,
Müvekkilin talebinin, sözleşme yok diye red edilmesi ve İdare Mahkemesinin, arada sözleşme olmadığı için tam yargı talebini red etmesi sizce ne kadar doğru.
Bu noktada, dosyanın Danıştay'da olduğu göz öüne alınarak, red kararının bozulmasıo için önerileriniz nelerdir.
Sözleşme öncesi dürüst işlem kuralına, ve M.K.2 ye dayanılabilirmi Saygılarımla
|