Mesajı Okuyun
Old 29-04-2011, 00:01   #6
iyakupoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan E.Cihan UYSAL
Bahsettiğim yol çerçevesinde, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kesin karar yine itirazın reddine dair karar veren en yakın ağır ceza mahkemesi olan aynı mahkeme tarafından kaldırılarak, iddianame düzenlenmesi doğrultusunda karar verilmiş, iddianame düzenlenmiş ve dava açılmıştır.

Sonuç olarak; kullanıldığını hiç duymadığım CMK m.309/4-a madde hükmünü kullanabilme ve uygulanmasına yardımcı olma anlamında, belki de ilk olarak gelişen bu hukuki süreçte bulunma şansını yakaladığım için bu gelişmeyi sizinle paylaşmak istedim.

Bu usuli ayrıntıdan ötürü, hem C.Başsavcılığı ile hem de en yakın ağır ceza mahkemesi heyeti ile tarafım hukuken görüş ayrılığına düşmüştür. Ancak, yaşanan gelişmelerden sonra söz konusu maddenin uygulanmasına karar verilmiştir.

Bundan sonra, benzer olaylarda bu uygulamanın; siz meslektaşlarımla daha da yaygınlaşacağını ve bahsedilen türden meselelerin daha pratik yoldan çözüme kavuşturulmasına yardımcı olacağını düşünüyorum.

Saygılarımla.
E.Cihan UYSAL

Benzer bir olay da bende var ancak sizinki kadar iç açıcı değil. Senette tahrifattan ötürü resmi belgede sahtecilik suçundan şikayette bulunduk.Savcılık takipsizlik kararı verdi.Ağır Ceza'ya itirazımız kabul edilerek dava açıldı. Bu sefer de mahkeme senetlerde tahrifat olduğu ancak iğfal kabiliyetine sahip olmadığından ötürü beraat kararı verdi.Kararı temyiz ettik ve dosya halen Yargıtay'da. Bu sırada aynı senede ilişkin ticaret mahkemesinde açmış olduğumuz menfi tespit davasının kabulüne karar verildi. Biz de mahkeme kararını delil göstererek yeniden suç duyurusunda bulunduk. Tahmin edeceğiniz üzere Savcılık, aynı konu hakkında mahkemenin beraat kararı vermiş olması ve daha önceden yapılan şikayetler hakkında da takipsizlik verilmiş olduğu gerekçeleriyle, aynı olaya ilişkin ikinci bir dava açılamayacağından kyo kararı verdi. Şimdi karara itiraz ederken cmk md 172/2'den başka dayanabileceğim husus var mıdır? Mahkemenin verdiği beraat kararının kesinleşmemiş olması ve savcılık tarafından önceki tarihli kyo kararlarının bağlayıcı olmayacağını ileri sürebilir miyim? Bu arada, hiç bir mahkeme ya da savcılıkça senetler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını da belirtmek isterim. İğfal kabiliyeti olmadığı kararı kanımca eksik inceleme ile verilmiştir. Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.