14-04-2011, 16:10
|
#4
|
|
Katılanın vekil tutması, vekilin duruşmaya katılması, sanığın mahkum olması halinde mahkeme RE SEN vekalet ücreti takdir eder.
Eğer kısa karar sonrası tefhimden itibaren İTİRAZ/TEMYİZ süreniz geçtiyse kanımca yine de İTİRAZ/TEMYİZ süreniz vardır. Şöyle ki; 9) CMK m. 231 de hükmün açıklanması başlıklı maddede ; duruşma sonunda verilen KISA KARARIN CMK m 232 maddede belirtilen esaslara göre olmasını düzenlemiştir. Oysa İTİRAZA konu dosyaya bakıldığında KISA kararın CMK 231 ve 232 maddelerinde belirtilen ASGARİ HUSUSLARI dahi taşımadığı açıkça görülecektir. KISA kararın CMK 231 ve 232 maddelerine açıkça aykırı olması hallerinde İTİRAZ SÜRESİ tefhimden itibaren başlamaz, itiraz süresi CMK 231 ve 232 maddelerine göre hazırlanan GEREKÇELİ KARARIN ÖĞRENİLME TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAR. Bu noktaya yönelik sayısız Yargıtay içtihatları olduğu gibi doktrinde bu görüştedir. Bu bağlamda CMK 35, 223,230,231,232 maddelerine açıkça aykırı KISA kararın yüzümüze tefhim edilmiş olması CMK da belirtilen İTİRAZ SÜRESİNİ başlatmaz. Gerekçeli kararın da tarafımıza tebliğ edilmemiş olması, itiraz edenin itiraz dilekçesinin de tarafımıza tebliğ edilmemiş olması da dikkate alınarak YASAL SÜRESİ içerisinde yaptığımız işbu İTİRAZ dilekçemizin kayıt ve kabulü ile lehimize VEKALET ÜCRETİNİN TAKDİR edilmemiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasını talep ederiz.
Bu arada Sayın ŞENOĞLU nun isabetli açıklamasına da katılıyorum.
|