Mesajı Okuyun
Old 11-04-2011, 14:02   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.EA
Selam. Müvekkile ait olan taşınmazda kiracı oturmaktadır. Müvekkil daireyi 3. bir şahsa satmak istemektedir. Ancak, kiracısı kötüniyetli olarak daireyi alıcıya göstermemektedir. Daireyi alıcıya gösterebilmemiz için, kiracının tutumu karşısında ne yapmamızı öneririsiniz..Cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Yargıtay 3 HD, 09.10.2001 T., Esas: 2001/8142, Karar: 2001/8911: "Dava dilekçesinde kiralananın müşteriye gösterilmesi hususunda uygun gün ve saatlerin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

KARAR : I- MADDİ OLAY, İSTEM VE MAHKEME KARARI

Davacı, davalının kirasında bulunan taşınmazını satmak istediği halde davalı kiracı tarafından dairenin alıcılara gösterilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın belirli sürelerle müşterilere gösterilmesi hususunda izin verilmesini istemiş, mahkemece kiralananın "kararın kesinleşmesinden itibaren üçer aylık sürelerle gösterilmesine" izin verilmesi biçiminde karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

II- GÖREVLİ MAHKEME HUMK. mad. 8/I'e göre mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı 400.000.000 lirayı geçmeyen davaları Sulh Hukuk Mahkemeleri görür ve sonuçlandırır. Aynı maddenin II-1'e göre ise "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları" ise sulh mahkemeleri sonuçlandırmakla görevlidir.
Davacı; tahliye, kira sözleşmesinin feshi veya kira parasının tespitini istemediğine göre görevli mahkemenin uyuşmazlığın dayanağını oluşturan kira sözleşmesindeki bir yıllk kira miktarının değeri esas alınarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle dava konusu taşınmaza ilişkin kira sözleşmesi ibraz ettirilip yıllık kira miktarına göre görev hususu üzerinde durulmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

III- İYİNİYET, CİDDİ OLARAK SATIN ALMAK İSTEYEN BİR KİŞİYE KİRALANANIN GÖSTERİLMESİNİ GEREKLİ KILAR.

Kiracının, kiralananı ciddi olarak satın almak isteyenlere gösterme yükümlülüğü her zaman mevcuttur ( Becker, H: Borçlar Hukuku, Çeşitli Sözieşme İlişkileri, Çev. Suat Dura, Ank. 1993, sh. 282; Tandoğan, Haluk: Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, c. 112, Ank. 1985, sh. 152 ve orada anılan Brunner, sh. 419 ). Ne var ki bu gösterme kiracı için münasip zamanlarda yapılmak ve onun menfaatleri de hakkaniyete uygun olarak gözönünde tutulmak gerekmektedir. Örneğin kiracıya yüklenecek bu yükümlülüğün bir zamanla sınırlanmakmaksızın ilanihaye devam etmesi kabul edilemez.

IV- SONUÇ: Bu durum karşısında ( görevli olması halinde ) mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişi aracılığı ile yerinde inceleme yapılmak, kiralananın niteliği, bulunduğu mevki, dairenin satılabilme süresine etkili sosyal, ekonomik koşullar, diğer özel ve genel faktörler ile birlikte tarafların yararları değerlendirilmek ( HUMK. mad. 240 ), hakkaniyete uygun denge kurmak suretiyle satışın yapılabileceği muhtemel, makul ve münasip bir süre ile ayrıca bu süre içinde de hangi gün ve saatlerde kiralananın gösterilmesine izin verilmesinin uygun olacağı saptanmak ve hasıl olacak uygun sonuç çerçevesinde karar vermekten ibaret olmalıdır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...