Mesajı Okuyun
Old 07-04-2011, 08:05   #2
Yılmaz Topcuk

 
Varsayılan

Sayın Vural,
Bilindiği gibi, Sosyal Güvenlikte kurumlar birleşmiş, tek Kurum ihdas edilmiş ancak sigortalılık statüleri birleş(tirile)memiştir. Önceki sosyal güvenlik kanunlarında olduğu gibi 5510 sayılı Kanununda da ‘sosyal güvenlikte teklik ilkesi’ devam ettirilmiştir. Yani, kişi aynı anda birden fazla statüde sigortalı olamayacaktır. Anılan Kanunun 53’üncü maddesine göre, kişi devlet memuru ise (4/c) aynı anda başka bir statüde çalışmış olsa dahi 4/c statüsü devam edecek, başka statülerden ayrıca sigortalı olamayacaktır. Yani memurluk statüsünün (4/c) diğer statülere üstünlüğü vardır. Kanun koyucu SSK (yeni betimleme ile 4/a) ve Bağ-Kur (yeni betimleme ile 4/b) ayrım yapmaksızın hangi statü önce başlamış ise o statüden sigortalığı devam edeceğine dair hüküm vardı. Bu hüküm, 6111 sayılı Torba Kanunun 33’üncü maddesi ile değişti. SSK ve Bağ-Kurlular arasında da statü üstünlüğü konuldu. Buna göre, SSK ve Bağ-Kur statüleri çakıştığında, SSK statüsü baz alınacaktır.

Bu açıklamalarımız doğrultusunda, çalışanın 3 yıldır, Bağ-Kur statüsü devam etmesi nedeniyle SSK statüsüne döndürememiş olmanız kanuni bir durumdur. Kişinin bağ-kur primlerini ödememiş olması, çalıştığı yerden SSK sigortalısı olmasını gerektirmez. Bağ-kur prim ödeme yükümlüğü çalışanın kendisine aittir. Bağ-Kurlu olması nedeniyle, Güzellik Merkezindeki çalışmalarından dolayı ayrıca SSK’lı olamayan çalışanın SSK prim borcu da olamaz. Dolayısıyla SSK sigortalısı yapmadığı gerekçesiyle Güzellik Merkezi sahibi (işveren) sorumlu tutulamaz. Ancak 6111 sayılı Torba Kanunun yayımlandığı 25.02.2011 tarihi itibariyle, çakışan statüde SSK statüsünün üstülüğü nedeniyle kişinin çalışması nedeniyle Bağ-Kurluluğu sona erecek ve SSK sigortalığı başlayacaktır. Çalışan kişi adına işverenin sigortalı işe giriş bildirgesi ile aylık prim ve hizmet belgesini SGK’ya vermesi ve SSK primlerini yasal süresinde ödemesi gerekecektir.